17 Şubat 2025 Pazartesi

TÜRKİYE NASIL BİR ÜLKEDİR

 TÜRKİYE NASIL BİR ÜLKEDİR?     

Türkiye, Asya ve Avrupa kıtalarının kesişim noktasında yer alır.

Bu özelliği sayesinde tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

Türkiye, hem stratejik konumuyla hem doğal güzellikleri ile öne çıkan bir ülkedir.

Türkiye, zengin bir tarihe ve kültürel mirasa sahiptir.

Birçok antik kent, tarihi eser ve doğal güzellikleri barındırır.

Türkiye, tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinin geliştiği bir ülkedir.

Türkiye'nin doğal özellikleri ve stratejik konumu, ülkeyi hem ekonomik hem de kültürel açıdan önemli bir merkez haline getirmiştir.

Türkiye, NATO üyesidir ve Avrupa Birliği'ne üyelik başvurusunda bulunmuştur.

Türkiye birçok temel özellikleri nedeni ile her zaman dış ülkelerin, egemen güçlerin üzerinde gözü olan bir ülke olmuştur.

- Üç tarafı denizlerle çevrilidir: Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz...

Bu durum, deniz turizmi ve ticareti açısından da büyük avantaj sağlar.

Doğusunda İran, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan, güneyinde Irak ve Suriye, batısında ise Yunanistan ve Bulgaristan ile sınır komşusudur.

- Çeşitli Coğrafya Bölgeleri Vardır: Türkiye, dağlar, ovalar, platolar, kıyı şeritleri ve farklı iklim bölgeleri gibi çeşitli coğrafi özelliklere sahiptir.

Bu çeşitlilik, bitki örtüsü ve hayvan yaşamını da zenginleştirir.

- Dağlar: Türkiye'nin en önemli dağları arasında Toros Dağları, Alp Dağları'nın uzantıları ve Karadeniz Dağları sayılabilir.

Bu dağlar, doğa sporları ve kış turizmi için de uygundur.

- Ovalar ve Platolar: Türkiye'nin iç bölgelerinde geniş ovalar ve platolar bulunur.

Konya Ovası ve Anadolu Platosu bu alanlara örnektir.

Bu bölgeler, tarım ve hayvancılık için çok değerli önemlidir; buralara iyi sahip çıkmalı ve korumalıyız.

- Akarsular ve Göller: Türkiye'de birçok akarsu ve göl bulunur.

Fırat, Dicle, Kızılırmak ve Yeşilırmak en büyük akarsulardır.

Türkiye'den çıkan akarsular son derece önemlidir ve güneyde kalan diğer ülkeler için de yaşamsal öneme sahiptir.

- Van Gölü, Tuz Gölü ve Beyşehir Gölü ise önemli göllerdir.

- İklim Çeşitliliği: Türkiye'de farklı bölgelerde farklı iklim tipleri görülür.

Kıyı bölgelerinde Akdeniz iklimi, iç bölgelerde karasal iklim, Karadeniz bölgesinde ise ılıman okyanus iklimi hakimdir.

Emperyalizmin gözü hep Türkiye üzerinde olmuştur.

Türkiye, günümüzde de bağımsız, anayasal bir bir ülke olarak varlığını sürdürmektedir.

Ancak, küresel güçlerin rekabeti ve bölgesel sorunlar, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zorluklar arasındadır.

Türkiye, bu zorlukların üstesinden gelmek için ulusal birlik ve beraberliğini korumaya, ekonomik ve siyasi gücünü artırmaya ve uluslararası ilişkilerde aktif bir rol oynamaya devam etmelidir.

Türkiye'nin jeopolitik konumu ve zengin kaynakları, tarih boyunca emperyalist güçlerin ilgisini çekmiştir.

Ancak Türkiye, bu güçlere karşı her zaman direnmiştir ve yine uyanık olup, hazırlıklı ve güçlü olup kendisini iyi korumalıdır.

Türkiye'nin "emperyalizme karşı" duruşu, sadece kendi tarihiyle sınırlı değildir.

"Türk Kurtuluş Savaşı" dünyadaki diğer ülkelerin de bağımsızlık ve kendi kaderlerini tayin etme mücadelelerine ilham kaynağı olmuştur.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başarıları, çabaları ve gösterdiği hedefler tüm dünyada örnek kabul edilmiştir.

Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi ve milli egemenlik ilkesi, emperyalizme karşı duruşunun en önemli kanıtıdır.

Türkiye'nin tarihi emperyalizme karşı verdiği mücadeleler tarihidir:

- Çanakkale Zaferi: 1. Dünya Savaşı sırasında İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'nı geçme girişimine karşı kazanılan zafer, Türk milletinin bağımsızlık ve vatan sevgisini gösterdiği önemli bir olaydır.

- Türk Kurtuluş Savaşı: Türk milletinin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verdiği Kurtuluş Savaşı, emperyalist işgal güçlerine karşı kazanılan büyük bir zaferdir.

Bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır.

- Lozan Barış Antlaşması: Kurtuluş Savaşı'nın ardından imzalanan Lozan Barış Antlaşması, Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tescil etmiştir.

- Ulusal Egemenlik İlkesi: Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden biri olan milli egemenlik, ülkenin kendi kaderini tayin etme hakkını vurgular ve emperyalizme karşı bir duruştur.

Günümüzde emperyalizmin Türkiye üzerindeki oyunları ve tuzakları

Günümüzde emperyalizm, farklı şekillerde ve araçlarla Türkiye üzerinde etkisini sürdürmeye çalışmaktadır.

Çeşitli geniş ve derin planları ile ülkemizin toprakları üzerinde tuzaklar kurmakta ve iş birlikçileri yetiştirmektedir.

-Ekonomik Baskılar: Emperyalist ülkeler, ekonomik güçlerini kullanarak Türkiye'yi kendi çıkarlarına uygun politikalar izlemeye zorlayabilirler.

Bu durum, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını zayıflatabilir ve dışa bağımlılığını artırabilir.

- Siyasi Müdahaleler: Emperyalist güçler, Türkiye'nin iç işlerine karışabilir, siyasi istikrarsızlık yaratmaya çalışabilir veya destekledikleri grupları iktidara getirmeye çalışabilirler.

Böyle olunca ülke içerisinde çeşitli kesimlerden kendilerine yarayacak iş birlikçileri tutarlar ve desteklerler. Devlet buna asla izin vermemelidir.

- Kültürel Emperyalizm: Emperyalist ülkeler, kendi kültürlerini ve değerlerini Türkiye'ye dayatmaya çalışarak, çeşitli algı operasyonları uygular.

Bu durum, Türkiye'nin kültürel kimliğini zayıflatabilir ve yabancı kültürlere özenmeyi artırabilir.

- Bölgesel Çıkarlar: Emperyalist güçler, Türkiye'nin bulunduğu bölgedeki çatışmaları körükleyebilir, terör örgütlerini destekleyebilir veya enerji kaynakları üzerinde kontrol sağlamaya çalışabilirler.

- Emperyalist güçlerin çıkarları Türkiye'nin güvenliğini tehdit edebilir ve bölgesel istikrarsızlığa katkıda bulunabilir, bu nedenle de devlet kendi güçlü siyasetini geliştirmeli ve korumalıdır.

Türkiye, bu tür oyunlara ve tuzaklara karşı çeşitli önlemler almaktadır.

.  Türk halkı ülkesini devleti ve kendisini korumak için neler yapmalıdır?

Türk halkı, ülkesini, devletini ve kendisini korumak için çeşitli yollarla katkıda bulunabilir. İşte bazı önemli adımlar:

- Birlik ve Beraberlik:

Ulusal birlik ve beraberliği korumak gerekir: Farklı görüşlere ve inançlara sahip olsak da, ortak değerlerimiz etrafında birleşmeli, birbirimize saygı göstermeli ve dayanışma içinde olmalıyız. Bunun için de her türlü etnik ya da dinsel bölünmelere, ayrımcılığa izin vermemek ve onlarla mücadele etmek gerelidir.

- Ayrımcılığa Karşı Durmak: Her türlü ayrımcılığa (ırk, din, dil, cinsiyet vb.) karşı çıkarak, toplumda eşitlik ve adaleti savunmalıyız.

- Her Türk yurttaşı ulus devlete ve sınırlarına sahip çıkmalıdır:

- Devlet Kurumlarına Güvenmek: Devletimizin kurumlarına (yargı-adalet, eğitim, savunma, sağlık vb.) güvenebilmeli ve bu kurumların işleyişine, demokratik hukuk devletinin işleyişine  katkıda bulunmalıyız.

- Yasalara Uymak: Anayasaya ve ülkemizde geçerli olan yasalara uymak, toplum düzenini sağlamak ve devlete olan saygımızı göstermek açısından önemlidir.

- Vergi Bilincine Sahip Olmak: Vergi ödeme bilincine sahip olmak, devletin hizmetlerini yerine getirebilmesi için gereklidir.

Bu nedenle kara para aklamaya, kaçakçılığa, kayıt dışı işler yapmaya devlet izin vermemelidir; sıkı önlemler almalıdır.

- Ülkesini, Topraklarını Korumak:

- Yurt Sevgisi: Vatanımızı sevmeli, ülkemizin değerlerini korumalı ve geliştirmeliyiz.

- Çevreye Duyarlı Olmak: Doğal kaynaklarımızı korumak, çevremize duyarlı olmak ve sürdürülebilir bir yaşam için çaba göstermek önemlidir.

- Tarih Bilincine Sahip Olmak: Tarihimizi öğrenmek, geçmişimizden dersler çıkarmak ve geleceğimize yön vermek açısından önemlidir.

- Kendini Korumak:

- Eğitimli Olmak: Kendimizi geliştirmek, bilgi ve becerilerimizi artırmak, hem kendimize hem de ülkemize faydalı olmak için önemlidir.

- Bilinçli Tüketici Olmak: Tüketim alışkanlıklarımıza dikkat etmek, yerli ürünleri tercih etmek ve savurganlıktan kaçınmak, ekonomimize katkıda bulunur.

Tüketim toplumunun getirdiği saldırılara ve tuzaklara karşı uyanık ve dikkatli olmak gereklidir.

- Sağlıklı Yaşamak: Sağlığımızı korumak, spor yapmak ve düzenli beslenmek, hem kendimize hem de topluma faydalı olmak için önemlidir.

Bunun için de ulusal sağlık politikası geliştirilmeli devlet sağlık kurumlarını çağdaş bir düzeye getirmelidir.

Sağlık dalında "özel" yatırımlar her zaman bir sorun olacaktır; sağlık konusu bir çıkar  ve rant kapısı olmamalıdır.

- Sivil Toplum Kuruluşlarına Katılmak: Sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak çalışmak, toplumsal sorunlara çözüm bulmaya katkıda bulunabilir.

- Siyasi Katılımda Bulunmak: Seçimlerde oy kullanmak, siyasi partilere üye olmak veya siyasi tartışmalara katılmak, demokrasinin işlemesine katkıda bulunur.

- Eleştirel Düşünmek: Her türlü bilgiye eleştirel yaklaşmak, doğruyu yanlıştan ayırt etmek ve manipülasyonlara karşı korunmak için önemlidir.

.  Hepimiz bir araya gelerek, ülkemizi, devletimizi ve kendimizi koruyabilir ve daha iyi bir geleceğe sahip olabiliriz.

.   Atatürk'ün başarıları ve etkileri, hedefleri, kalkınma girişimleri son derece önemli ve değerlidir::

- Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuruluşu: Atatürk'ün önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır.

Bu, o dönemde birçok sömürge ülkesi için emsal teşkil etmiştir.

- Devrimler ve Reformlar: Atatürk'ün gerçekleştirdiği devrimler (eğitim, hukuk, kılık kıyafet vb.) Türkiye'yi çağdaş bir ülke haline getirme amacını taşımıştır.

Bu reformlar, diğer ülkelere de modernleşme yolunda örnek olmuştur.

- Laiklik İlkesi: Atatürk'ün laiklik ilkesi, din ve devlet işlerinin ayrılması, inanç özgürlüğünün sağlanması gibi konularda birçok ülkeye ilham vermiştir.

- Barışçılık ve Diplomasi: Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesi, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için bir barış mesajı olmuştur. Atatürk'ün diplomasi anlayışı ve uluslararası ilişkilerdeki başarısı, diğer ülkelere de örnek teşkil etmiştir.

- Bağımsızlık Mücadelesi: Atatürk'ün Türk halkının bağımsızlık mücadelesindeki liderliği, diğer sömürge ülkelerine de kendi bağımsızlıklarını kazanma yolunda cesaret vermiştir.

.   Atatürk'ün Dünya Üzerindeki Etkileri:

- Üçüncü Dünya Ülkelerine Örnek Olması: Atatürk'ün başarıları, özellikle sömürge ülkelerinden yeni bağımsızlığını kazanan ülkelere büyük ilham kaynağı olmuştur.

- Modernleşme ve Kalkınma Modeli: Atatürk'ün Türkiye'yi modernleştirme çabaları, diğer ülkelere de kendi kalkınma modellerini oluşturma konusunda yol göstermiştir.

- Barış ve İşbirliği Anlayışı: Atatürk'ün barışçıl dış politika anlayışı, uluslararası ilişkilerde işbirliğinin önemini vurgulamış ve diğer ülkelere örnek olmuştur.

.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başarıları, çabaları ve gösterdiği hedefler sadece Türkiye için değil, tüm dünya için önemli bir miras bırakmıştır.

.  Atatürk'ün liderliği, vizyonu ve ilkeleri, reformları 20. yüzyılın başlarında birçok ülke olduğu gibi günümüzde de birçok ülke için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

.  Türkiye'nin emperyalizme karşı mücadelesi, sadece kendi toprakları için değil, aynı zamanda dünyadaki diğer ülkelerin de bağımsızlık ve kendi kaderlerini tayin etme mücadelelerine örnek oluşturmaktadır.

.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başarıları, çabaları ve gösterdiği hedefler sadece Türkiye için değil, tüm dünya için örnek olmuştur.

.  Türkiye bir ülke ve bir devlet olarak kendisini her zaman koruyabilecek önlemleri almalıdır.

.  Bunlar arasında ekonomik bağımsızlığı güçlendirmek, milli ekonomiyi kurmak, siyasi istikrarı korumak, kültürel kimliği korumak, terörle mücadele etmek ve uluslararası ilişkilerde aktif bir rol oynamak öne çıkmalıdır.

.  Mustafa Kemal Atatürk'ün görüşü olan "yurtta barış, dünyada barış" ilkesine ve siyasetine bağlı kalan Türkiye bu konuda her zaman dik durup güvenilir bir ülke olmalıdır.

.  Türk milleti, yurttaşlar ülkelerinin ve devletin varlığının, öneminin ve gücünün ayırdında olmalı ve kendilerini çok iyi yetiştirmeli ve sağlam duruşla iyi bir bilinç kazanmalıdır.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.17, MŞ.

.        (Araştırma ve değerlendirme yazım)

 

8 Şubat 2025 Cumartesi

ATATÜRK'ün YOLUNDA

 .      ATATÜRK'ün YOLUNDA     .
Atatürk'e gösterilen sevgi ve saygının, takdir duygusunun birçok neden, vardır.
Atatürk'ün Türk milletine bıraktığı miras, Türkiye'nin gelişmesi ve ilerlemesi için hala yol göstermektedir.
Bu nedenle, Atatürk'e duyulan sevgi, saygı ve takdir her zaman devam edecektir.
Türk milleti Atatürk'ü çok sever ve sayar, onu kendisine örnek alır.
Onun fikirleri, düşünceleri, gösterdiği hedefler bugün de yine bizler için en büyük yol göstericidir.
Atatürk'ün Türk milletine bıraktığı miras, Türkiye'nin gelişmesi ve ilerlemesi için hala yol göstermektedir.
Bu nedenle, Atatürk'e duyulan sevgi, saygı ve takdir her zaman devam edecektir.
Türk milleti, Atatürk'ü sadece bir lider olarak değil, aynı zamanda bir öğretmen, bir ilham kaynağı ve bir örnek olarak görmektedir.
Onun ilkeleri ve değerleri, Türk gençliğine yol göstermekte ve onları daha iyi bir geleceğe hazırlamaktadır.
Atatürk'ün ileriye dönük fikirleri ve görüşleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturmuştur.
Onun ilkeleri ve devrimleri, Türkiye'nin çağdaşlaşma yolunda ilerlemesine rehberlik etmeye devam etmektedir. Atatürk'ün vizyonu, Türkiye'nin her zaman bağımsız, güçlü ve çağdaş bir ülke olarak varlığını sürdürmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün ileriye dönük fikirleri ve görüşleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren hayata geçirdiği devrimler ve ilkelerle şekillenmiştir.
Atatürk'ün vizyonu, Türkiye'yi çağdaş, bağımsız ve güçlü bir ülke haline getirmekti.
Bu doğrultuda, şu temel alanlarda ileriye dönük fikirler ve görüşler geliştirmiştir:
1. Siyasi Alan:
Cumhuriyet ve Demokrasi: Atatürk, Türkiye'nin yönetim şeklinin cumhuriyet olması gerektiğine inanıyordu. Milli egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu savunarak, demokrasinin önemini vurguladı.
Laiklik: Din ve devlet işlerinin ayrılması gerektiğini savunarak, laiklik ilkesini hayata geçirdi. Laiklik, din özgürlüğünü güvence altına alarak, toplumun çağdaşlaşmasına katkıda bulundu.
Hukuk Devleti: Hukukun üstünlüğüne dayanan bir devlet yapısı kurmayı amaçladı.
Bu doğrultuda, çağdaş hukuk kuralları benimsenerek, adalet sisteminin güçlendirilmesine önem verildi.
2. Sosyal Alan:
Eğitim: Atatürk, eğitimin toplumun gelişmesinde en önemli unsur olduğunu düşünüyordu.
Bu nedenle, okuma yazma oranını artırmak, çağdaş eğitim imkanları sunmak için büyük çaba gösterdi.
Kız çocuklarının eğitimi de çok önem verdiği konulardan biriydi.
Tüm ülkede bir yaygın eğitim seferberliği düzenledi.
Kadın Hakları: Kadınların toplumda erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini savunarak, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdı.
Ayrıca, kadınların çalışma hayatına katılmasına da öncülük etti.
Kılık Kıyafet Devrimi: Geleneksel kıyafetlerin yerine çağdaş kıyafetlerin giyilmesini teşvik ederek, toplumun modernleşmesine katkıda bulundu.
3. Ekonomik Alan:
Ekonomik Bağımsızlık: Türkiye'nin ekonomik olarak "bağımsız" olması gerektiğine inanıyordu.
Bu nedenle, "milli ekonomiyi" güçlendirmek için çeşitli politikalar uyguladı.
Tarım ve sanayi sektörlerinin gelişmesine önem verdi.
Hiç olmayan fabrikaları temelden kurdurup, sanayi kalkınmasına girişildi.
Planlı Ekonomi: Ülkenin kaynaklarının verimli kullanılması için planlı ekonomi modelini benimsedi. Devletin ekonomide düzenleyici bir rolü olması gerektiğini savundu.
4. Kültürel Alan:
Türk Dil ve Kültürünün Geliştirilmesi: Türk dilinin ve kültürünün zenginleştirilmesine büyük önem verdi. Türk Dil Kurumu'nu ve Türk Tarih Kurumu'nu kurarak, bu alanda önemli çalışmalar yapılmasını sağladı.
Batılılaşma: Türkiye'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için batılılaşma hareketini destekledi.
Ancak, batılılaşmanın Türk kültürünü ve değerlerini koruyarak yapılması gerektiğini vurguladı.
5. Dış Politika:
Barışçılık: Atatürk, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini benimseyerek, Türkiye'nin komşularıyla ve diğer ülkelerle barış içinde yaşamasını savundu.
Bağımsızlık: Türkiye'nin bağımsızlığını korumaya büyük önem verdi. "Tam bağımsızlık" ilkesini benimseyerek, ülkenin hiçbir güce bağımlı olmaması gerektiğini vurguladı.
Türk milleti, Mustafa Kemal Atatürk'ü birçok nedenden dolayı çok sever, sayar ve onu kendisine örnek alır:
Kurtuluş Savaşı'ndaki liderliği:
Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı'nda eşsiz bir liderlik sergileyerek ülkenin bağımsızlığını kazanmasında büyük rol oynamıştır.
İşgal altındaki topraklardan yeni bir devlet kurma sürecinde halkın umutlarını yeşertmiş, onları bir araya getirerek zafere ulaşmalarını sağlamıştır.
Bu liderlik vasfı, Türk halkının Atatürk'e duyduğu sevgi ve saygının temel nedenlerinden biridir.
Atatürk, Türk Kurtuluş Savaşı'nda eşsiz bir liderlik sergileyerek ülkenin bağımsızlığını kazanmasında büyük rol oynamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Olması: Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak ülkeyi çağdaş bir yapıya kavuşturmuştur. Saltanatı kaldırarak yerine halkın iradesini temel alan bir yönetim şekli getirmiştir. Bu, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme hakkını kazanması anlamına geliyordu.
Devrimler ve Reformlar: Atatürk, yaptığı devrimler ve reformlarla Türkiye'yi çağdaş bir ülke haline getirmeye çalışmıştır.
Bu devrimler, Türk toplumunun çağdaşlaşma yolunda ilerlemesini sağlamıştır.
Bu devrimler, eğitimden hukuka, kılık kıyafetten sosyal hayata kadar birçok alanda yenilikler getirmiştir.
İlkeler ve Değerler: Atatürk'ün ilkeleri (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, İnkılapçılık ve değerleri, Türk toplumunun çağdaşlaşma yolunda ilerlemesine rehberlik etmiştir.
Bu ilkeler, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturmuştur.
Vizyonerliği: Atatürk, ileri görüşlülüğü ve vizyonerliği sayesinde Türkiye'nin geleceği için önemli adımlar atmıştır. Örneğin, Türk Dil Kurumu'nu kurarak Türk dilinin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Milletine Duyduğu Sevgi: Atatürk, Türk milletine duyduğu derin sevgi ve bağlılık ile tanınır. "Ben de sizin gibi bir insanım" diyerek halkla bütünleşmiş, onların sorunlarını çözmeye çalışmıştır.
Dünya Liderleri Tarafından Takdir Edilmesi: Atatürk, dünya liderleri tarafından da takdir edilen bir lider olmuştur.
Onun liderlik vasıfları, devrimleri ve reformları, dünyanın birçok ülkesinde ilgiyle karşılanmıştır.
.    Türkiye'nin bugün içine düştüğü sıkıntılar Atatürk'ün gösterdiği yoldan ayrıldığı için olmuştur.
·       Türkiye'nin karşılaştığı zorluklar çok boyutlu ve karmaşıktır; siyasi, ekonomik, sosyal ve jeopolitik faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıktı.
·       Atatürk'ün gösterdiği yol, Türkiye'nin çağdaşlaşma, bağımsızlık ve milli birlik ilkeleri üzerine kuruluydu.
·       Bu ilkeler, Türkiye'nin gelişmesi ve güçlenmesi için hayati önem taşıyordu.
·       Ancak zaman içinde bu ilkelerden sapmalar yaşanmıştır.
·       Örneğin, laiklik ilkesi zaman zaman tartışma konusu olmuş, bazı kesimler tarafından farklı yorumlanmıştır.
·       Bu tür karşı devrimci girişimler ve yapılanmalar toplumda gerilimlere ve ayrışmalara neden olmuştur.
·       Ekonomik alanda da Atatürk'ün öngördüğü planlı ekonomi modelinden uzaklaşılmış, serbest piyasa ekonomisine ağırlık verilmiştir.
·       Gelir dağılımında adaletsizliklere ve bazı kesimlerin ekonomik olarak zor durumda kalmasına yol açmıştır.
·       Devlet içinde particilik ve taraftarcılık yayılmıştır.
·       Vergi sistemindeki adaletsizlik çoğalmış ve bazı kitlelere aşırı kolaylıklar gösterilmiştir.
·       Dış politikada da Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesinden  sapmalar yaşanmış, Türkiye bazı uluslararası çatışmalara daha fazla dahil olmuştur.
·       Bu durum, Türkiye'nin itibarını zedeleyebilir ve güvenliğini riske atabilir.
·       Türkiye hala Atatürk'ün mirası üzerinde yükselen bir ülkedir.
·       Atatürk'ün ilkeleri ve değerleri, Türk toplumunun önemli bir bölümü tarafından benimsenmekte ve yaşatılmaktadır.
·       Türkiye, demokratik bir ülke olma yolunda ilerlemeye devam etmektedir.
·       Ekonomik olarak da zorluklar yaşasa da, potansiyeli yüksek bir ülkedir.
·       Sonuç olarak, Türkiye'nin bugün karşılaştığı sorunların tek bir nedeni yoktur.
·       Ancak Atatürk'ün gösterdiği yoldan sapmaların da bu sorunların ortaya çıkmasında etkili olduğu söylenebilir. Türkiye'nin bu sorunları aşabilmesi için, Atatürk'ün ilke ve değerlerine yeniden sahip çıkması, milli birliğini güçlendirmesi, ekonomisini daha adil bir şekilde yönetmesi ve dış politikada daha barışçıl bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir.
·       Tüm bunların gerçekleşmesi için de gerçek bir demokrasine dönülmesi, parlamenter, anayasal çağdaş bir hukuk devletinin yapılandırılması ve uygulanması gerekir.
·       Devletin yönetim biçimi olarak "yetkileri sınırlı, seçilmiş bir cumhurbaşkanı, bakanlar kurulu ve başkan ile oluşturulması, güçler ayrımının gerçekleşmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması, bağımsız ve adil yargının oluşturulması"… gerçekleşmelidir.
·       Halkın ve seçmenlerin gereksiz ve boş işlerle uğraşmaktan kaçınıp, akıllı, uyanık ve bilinçli olup, ülkenin temel sorunlarını görmesi ve bu yönde çözüm yolları araması gerekecektir.
·       Aşırı sayıdaki resmi kayıtlı siyasi partilerin yararlı olacak biçimde azaltılması ve gerçekten ülkenin yararına görev alabilecek yapılara kavuşması gereklidir.
·       Dernekler ve STK, sendikalar, "parlamento dışı" oluşumlar ülkenin içinde bulunduğu zor durumu iyi kavrayıp, çözüme yönelik çalışmalara girişmelidir.
·       Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen yasa dışı güçlerin ülke içine yerleşmesi ve iş yapması, kaçakçılık, kara para aklama… benzeri uğraşlarda bulunması engellenmelidir.
·       Türkiye kendi sınırları içerisinde bir güçlü ulus devlet olarak birliğine, güçlenmesine bağımsızlığına ve özgürlüğüne sahip çıkan bir ülke olmalıdır.
·       İç siyasetteki dalgalanmalar ve tutarsızlıklar son bulmalı, terörle ve onun örgütleriyle çok sıkı bir mücadeleye girmelidir.
·       Her türlü etnik ve dinsel bölünmelere yönelik girişimlere izin verilmemelidir.
·       Güçlü devletleri etkisi ile ülke içine sığınmacı kabul edilmesinin önüne geçilmelidir; şimdiye kadar girenler hiç zaman yitirmeden geri gönderilmelidir.
·       Çok acil olarak üretime ve milli ekonomiye dönülmeli, dış alımlar önlenmelidir.
·       Merkez Bankası özer ve bağımsız, çağdaş yöntemlerle çalışmalıdır.
·       Temel eğitim en baştan yeniden, çağdaş, demokratik ve milli ilkeler doğrultusunda düzenlenmelidir.
·       Yüksek öğretimdeki yayılmalardan vaz geçilip, çağdaş ve özer yapıda güçlü öğrenim kurumları oluşturulmalıdır.
·       Devleti ve kamusal kuruluşları ele geçirme girişimleri, Türkiye'nin 101 yıllık tarihinde sürekli olarak karşılaştığı bir sorun olmuştur; bu sorunla her yönüyle ciddi mücadeleler verilmelidir.
.         Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.08, MŞ.
.          (Araştırma, değerlendirme yazım)

3 Şubat 2025 Pazartesi

ATATÜRK'ün KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

    ATATÜRK'ün KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ

1. Yurt ve milletine olan düşkünlüğü

Yurt ve millet sevgisi Atatürk'ün taşıdığı özelliklerin temel taşıydı.

O Yurdu ve milleti için canını seve seve verebilecek bir karaktere sahipti.

O kişisel egemenliği ortadan kaldırmış, egemenliği kayıtsız şartsız milletine vermiştir.

Bununla milletine olan güvenini, sevgisini açıkça göstermiştir.

2. İdealistliği

Atatürk'ün en büyük ideali, milletini tam bağımsız, çağdaş ve ileri uygarlıklar düzeyine ulaştırmaktı. Onun diğer bir amacı da tüm ulusların barış içinde yaşamasıydı.

Atatürk, Türk milletinin çağdaşlaşması için önüne çıkan tüm engelleri yenmiştir.

3. Hakikati Arama Gücü

Atatürk gerçekçi bir insandı.

Olaylar ve kişiler karşısında gerçekleri çekinmeden söylediği gibi, doğru olanın gerçekleşmesi için elinden geleni de yapardı.

O, yapacağı bir işte önce engelleri görür, onları birer birer ortadan kaldırır, sonunda amacına ulaşırdı.

Hayalcilikten uzaktı.

4. Yaratıcı Zihniyeti

Atatürk'ün en önemli özelliklerinden biri de yaratıcı zihniyeti idi.

Olaylar karşısında yılmadan mücadele eder.

Sorunlara çözüm üretirdi.

Atatürk, Türk milletinin tarihini inceleyip, onun özelliklerini çok iyi tanımıştı.

Böylece Türk milletinin en ümitsiz zamanlardan bile başarılı olabileceğini anlamıştır.

O, olayların akışına göre hareket eden değil, olayları yönlendiren bir kişi idi.

5. Sabır ve Disiplin Anlayışı

Atatürk bir işi yapmaya karar verdiğinde öncelikle şartların olgunlaşması için çalışırdı.

Atatürk, disipline de çok önem verirdi.

Bir işi yapmaya karar verdiği zaman ısrarla o konu üzerinde çalışır.

Asla vazgeçmezdi.

6. İleri Görüşlülüğü

Atatürk'ün Çanakkale Savaşları sırasında düşmanın nereden çıkacağını bilmesi, II. Dünya Savaşı'nın çıkacağını tarih vererek söylemesi, İtalya ve Almanya'daki yükselişin söneceğini söylemesi, yine II. Dünya Savaşı'ndan en karlı çıkan devletin Sovyet Rusya olacağını söylemesi, onun bu yönünü açıkça göstermektedir.

7. İyi Kalpliliği

Atatürk iyi kalpliydi.

İnsanlığı bekleyen felaketlere karşı sürekli çareler arardı.

Ona göre gayesi barış olmayan bir savaş cinayetti.

8. Açık Sözlülüğü

Atatürk, doğru bildiğini açıkça söylemekten çekinmezdi.

Atatürk, gerçekten memlekete hizmet etmek isteyenlerin açık kalpli olmaları gerektiğini söylerdi.

9. İnsan ve Millet Sevgisi

Atatürk, milletini çok severdi milleti uğruna gece gündüz çalışmış, en umutsuz zamanlarda bile milletle beraber olmayı, millete güvenmeyi kendine prensip edinmişti.

O yalnız kendi milletine değil bütün uygar milletlere saygı duymuştur.

10. Yersiz Acıma Gücünü Kontrol

Atatürk, Türk milletini yüceltmek için ömür boyu çalışmıştır.

Olayları asla şansa bırakmamış, yersiz ve gereksiz aflarda bulunmamıştır.

11. Mantıklılığı

Atatürk, akla ve mantığa çok önem verirdi.

O, yaptığı tüm işleri akla ve mantığa dayandırmıştı.

12. Çok Cepheliliği

Atatürk çok cepheliydi.

O, hem iyi bir asker, hem devlet adamı hem de fikir ve aksiyon adamıydı.

13. Eğitimciliği

Atatürk, eğitime büyük önem verirdi.

14. Sanatseverliği

Atatürk sanata düşkündü.

O, Türk milletinin engin bir sanat zevki olduğuna inanırdı.

15. Yöneticiliği

Atatürk, iyi bir yöneticinin bütün özelliklerine sahipti. Kendisini sevdirerek ve inandırarak insanları etkilemiştir.

O bir işi yaptırmak istediğinde önce çevresindekileri ikna ederdi.

16. Rehberliği

Atatürk, 19 Mayıs 1919da Samsun'a çıktıktan hemen sonra başladığı işlerde bir rehberin bütün özelliklerini sergilemişti.

O, millete en doğru yolu göstermişti.

17. Gurura Yer Vermemesi

Atatürk, kurduğu cumhuriyet yaptığı inkılâplar ve kazandığı zaferlere rağmen gurura kapılmamıştır. Ben yaptım! sözünden hep kaçınmıştır.

Her zaman: "Türk milleti başardı" demiştir.

18. Ümitsizliğe Ver Vermemesi

Atatürk, asla ümitsizliğe düşmezdi.

İç ve dış düşmanların çokluğuna rağmen Milli Mücadeleyi başlatmış ve başarmıştır.

19. Metotlu Çalışması

Atatürk, yapılacak işlerin zamanını ve sırasını çok iyi bilirdi.

O yapacağı işlerde her şeyi sırayla yapardı.

Önce engelleri ortadan kaldırır, sonra hedefe varmada hiç zorlanmazdı.

******************************************************************************************

Kaynak: KÜLTÜR BAKANLIĞI

https://25mayis.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/55/06/966726/icerikler/ataturkun-kisilik-ozellikleri_799007.html

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.02.03

TÜRKÜM DİYENE

. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! Bu sözden neler anlamalıyız? "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu...