17 Mart 2025 Pazartesi

ÇANAKKALE DERSİ

  ÇANAKKALE SAVAŞLARINDAN VE ZAFERİNDEN NASIL DERS ÇIKARMALIYIZ?

-Çanakkale Zaferi'nden çıkaracağımız dersler, bugünümüzü şekillendirmemizde ve geleceğe daha güçlü bir şekilde ilerlememizde bize yol göstermeye devam etmektedir.

-Birlik ve beraberlik ruhuyla, vatan sevgisiyle, doğru liderlikle ve kararlılıkla her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğimiz inancını bu zaferden almaktayız

-Çanakkale Savaşları ve kazanılan zaferden bugün için çıkarabileceğimiz birçok önemli ders bulunmaktadır:

Ulusal Birlik ve Beraberliğin Önemi:

-Çanakkale Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun farklı coğrafyalarından gelen askerlerin omuz omuza mücadele ettiği bir savaştı.

-Bu durum, ortak bir amaç etrafında birleşmenin ve milli dayanışmanın ne kadar hayati olduğunu göstermektedir.

-Günümüzde de karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelmek için birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerektiği bu zaferin önemli bir öğretisidir.  

Yurt Sevgisi ve Fedakarlık:

-Çanakkale'de askerlerimizin gösterdiği eşsiz yurt sevgisi ve canlarını feda etme azmi, bizler için ilham kaynağı olmalıdır.

-Onların bu fedakarlıkları sayesinde bugün bağımsız bir ülkede yaşıyoruz.

-Bu bilinçle, ülkemizi her koşulda koruma ve geliştirme sorumluluğumuzun farkında olmalıyız .  

Liderlik ve Stratejik Vizyon:

-Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale Cephesi'ndeki liderliği ve askeri dehası, zaferin kazanılmasında kritik bir rol oynamıştır .

Onun

- "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum" sözü, askerlerin motivasyonunu ve kararlılığını artırmıştır.

-Bu durum, doğru liderliğin ve stratejik düşüncenin başarıya ulaşmada ne kadar önemli olduğunu bizlere öğretmektedir.  

Savunma ve Direncin Gücü:

-Çanakkale Savaşı, güçlü donanmalara ve üstün teknolojiye sahip olan İtilaf Devletleri'ne karşı kazanılmış bir zaferdir.

Bu zafer, azimli ve kararlı bir savunmanın, imkansız gibi görünen durumları bile tersine çevirebileceğini göstermiştir.  

Uluslararası İlişkilerde Saygınlık:

-Çanakkale Zaferi, Osmanlı İmparatorluğu'nun uluslararası alandaki itibarını artırmış ve dünya kamuoyunun Türk milletine olan bakış açısını değiştirmiştir.

-Bu zafer, millet olarak kendi gücümüze inanmamız ve bağımsızlığımızı korumamız halinde uluslararası alanda saygın bir konuma sahip olabileceğimizi göstermektedir .  

Gelecek Kuşaklara Aktarılması Gereken Miras:

-Çanakkale Zaferi'nin anlam ve önemini gelecek kuşaklara aktarmak, ulusumuzun en önemli görevlerinden biridir.

-Bu zafer, tarihimizdeki gurur verici bir dönüm noktası olmasının yanı sıra, gençlerimize "yurt sevgisi", fedakarlık ve "ulusal birlik" gibi değerleri aşılamak için de önemli bir araçtır .  

-Özellikle günümüzde "özgürlük ve bağımsızlığımız" için, "barış" için çok daha dikkatli olmamız gerektiğini iyi kavramalıyız.

-Yurt sevgisi ve savunmasının ne denli önemli olduğunu her yurttaş çok iyi anlamalıdır.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.03.17.MŞ.

.        (Araştırma ve değerlendirme yazısı)

 

ÇANAKKALE SAVAŞLARI

      ÇANAKKALE SAVAŞLARI       :

Tarihi, Gelişimi ve Önemi

Savaşın Tarafları ve Liderleri

-Çanakkale Savaşları'nda "Osmanlı İmparatorluğu ve Almanya" - "İtilaf Devletleri'ne (Birleşik Krallık, Fransa, Rusya) karşı savaştı.

-Bu savaşlar Mirliva Cevat Paşa ve Yarbay Selahattin Adil gibi Osmanlı komutanlarının yanı sıra Amiral Sackville Carden ve Amiral John de Robeck gibi İtilaf komutanlarının da önemli roller üstlendiğini gösteriyor.

Savaşın Nedenleri ve Amaçları

-Savaşın temelinde İtilaf Devletleri'nin Osmanlı İmparatorluğu'nu savaş dışı bırakarak müttefikleri Rusya'ya yardım gönderme ve İstanbul Boğazı'nı kontrol altına alma amacı yatıyordu.

-Osmanlı Devleti ise topraklarını savunmak ve boğazların kontrolünü elinde tutmak için mücadele etti.

Savaşın Kronolojisi

-Çanakkale Savaşları I. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşti ve iki ana bölümden oluştu.

-Deniz savaşları 19 Şubat 1915 ile 18 Mart 1915 tarihleri arasında, kara savaşları ise 25 Nisan 1915 ile 9 Ocak 1916 tarihleri arasında Gelibolu Yarımadası'nda yaşanmıştır.

Savaşın Sonuçları ve Etkileri

-Çanakkale Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu'nun zaferiyle sonuçlanmış ve İtilaf Devletleri geri çekilmek zorunda kalmıştır.

-Bu zafer, Türk Kurtuluş Savaşı'nın temellerini atmış ve Mustafa Kemal Atatürk'ün liderlik vasıflarını ön plana çıkarmıştır.

-Ayrıca, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde ulusal kimlik bilincinin oluşmasında önemli bir rol oynamıştır.

Savaşın Küresel Önemi ve Anma

-Çanakkale Savaşları, sadece Türkiye için değil, dünya tarihi için de önemli bir dönüm noktasıdır.

-Savaşın yıldönümü olan 25 Nisan, Anzak Günü olarak anılmakta ve savaşta hayatını kaybedenler saygıyla anılmaktadır.

-Bu savaş, modern savaş stratejileri ve uluslararası ilişkiler açısından da derin izler bırakmıştır.

I. Giriş

-Çanakkale Savaşları, diğer adıyla Gelibolu Cephesi, 1915-1916 yılları arasında I. Dünya Savaşı'nın önemli bir bölümünü teşkil eden ve Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında gerçekleşen bir dizi deniz ve kara muharebesidir .

-Bu savaşlar, sadece dönemin askeri stratejileri ve teknolojileri açısından değil, aynı zamanda katılan ulusların siyasi ve sosyal yapıları üzerindeki derin etkileriyle de tarihe damgasını vurmuştur.

-Bu raporun amacı, Çanakkale Savaşları'nın detaylı bir anlatımını sunmak ve bu mücadelenin çok yönlü önemini kapsamlı bir şekilde açıklamaktır.

-Savaşta yer alan başlıca güçler ve temel hedefleri incelenerek, bu tarihi olayın küresel çatışmadaki konumu ve sonuçları aydınlatılacaktır.  

II. Tarihi Bağlam ve Amaçlar

Çanakkale Boğazı'nın stratejik önemi, hem Osmanlı İmparatorluğu hem de İtilaf Devletleri için hayati bir faktördü .

İtilaf Devletleri, bu boğazı kontrol altına alarak Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'a ulaşmayı, böylece Osmanlı'yı savaş dışı bırakmayı ve müttefikleri Rusya'ya Karadeniz üzerinden bir ikmal hattı açmayı hedefliyordu .

Osmanlı İmparatorluğu ise, bu kritik su yolunu savunarak toprak bütünlüğünü korumak ve İtilaf Devletleri'nin stratejik hedeflerini engellemekte kararlıydı .

Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'nda Almanya ve Avusturya-Macaristan ittifakının yanında yer alması, bu bölgeyi İtilaf Devletleri için önemli bir hedef haline getirmişti .

29 Ekim 1914'te, eski Alman savaş gemileri Yavuz Sultan Selim ve Midilli'nin Karadeniz'de Rus limanlarını bombalaması, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa girişinin önemli bir öncüsü oldu.

Bu olay, Osmanlı'nın Merkezi Güçler ile olan ittifakını pekiştirirken, İtilaf Devletleri'nin Osmanlı İmparatorluğu'na yönelik stratejilerini de şekillendirmeye başladı.

İngiliz Deniz Bakanı Winston Churchill'in öncülüğünde geliştirilen ilk İtilaf stratejisi, boğazların sadece deniz gücüyle zorlanması esasına dayanıyordu .

Bu yaklaşım, büyük bir kara harekatına gerek kalmadan hızlı bir zafer elde etme umudunu taşıyordu.  

III. Deniz Harekâtı (19 Şubat - 18 Mart 1915)

-İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'nı zorlama girişimi, 19 Şubat 1915'te Osmanlı kıyı tahkimatlarının bombalanmasıyla başladı .

-Bu ilk saldırı, Anadolu yakasındaki Kumkale ve Orhaniye tabyaları ile Avrupa yakasındaki Ertuğrul ve Seddülbahir tabyalarının imhasını hedefliyordu .

-Birleşik Filo'nun 12 gemisiyle gerçekleştirilen bu harekât , Osmanlı topçusunun kısa menzili nedeniyle başlangıçta sınırlı bir direnişle karşılaştı .

-Ancak, gemilerin kıyıya yaklaşmasıyla Osmanlı tabyaları karşılık vermeye başladı .

-Olumsuz hava koşulları da İtilaf güçlerinin ilerlemesini zorlaştıran bir faktör oldu .

-Şubat ve Mart ayları boyunca süren deniz saldırıları, Osmanlı direncini kırmakta yetersiz kaldı.

-Osmanlı İmparatorluğu, boğaz savunmasını güçlendirmek amacıyla mayın hatları oluşturmaya başlamıştı .

-18 Mart 1915'te İtilaf Devletleri, Çanakkale Boğazı'na karşı en kapsamlı saldırıyı gerçekleştirdi .

-Bu saldırı sırasında, Osmanlı mayınları ve etkili topçu ateşi İtilaf donanmasına ağır kayıplar verdirdi . -Özellikle Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, HMS Irresistible dahil olmak üzere birçok zırhlı geminin batmasına veya ağır hasar almasına neden oldu .

-Bu başarısızlık, İtilaf Devletleri'nin deniz yoluyla boğazı geçme umutlarını sona erdirdi ve kara harekatı fikrinin doğmasına yol açtı .

-18 Mart Deniz Savaşı olarak da bilinen bu çatışma, İtilaf donanmasının geri çekilmesiyle sonuçlandı .

IV. Kara Harekâtı (25 Nisan 1915 - 9 Ocak 1916)

A. İtilaf Devletleri'nin Çıkarmaları (25 Nisan 1915)

-Deniz harekatının başarısız olması üzerine İtilaf Devletleri, Gelibolu Yarımadası'na kara birlikleri çıkarma kararı aldı .

-25 Nisan 1915 sabahı, İngiliz ve Fransız birlikleri yarımadanın güney ucundaki Seddülbahir'e (Cape Helles), Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu (ANZAK) birlikleri ise daha kuzeydeki Arıburnu'na (Anzac Cove) çıkarma yaptılar .

-Fransız birlikleri ayrıca Anadolu yakasındaki Kumkale'ye bir yanıltma çıkarması gerçekleştirdiler .

-Çıkarmaların temel amacı, stratejik noktaları ele geçirerek Çanakkale Boğazı'nın kontrolünü sağlamak ve Osmanlı savunmasını aşmaktı .

-Ancak, özellikle Arıburnu'nda ANZAK birlikleri, Mustafa Kemal'in komutasındaki güçlü Osmanlı direnişiyle karşılaştılar .

-Navigasyon hataları nedeniyle ANZAK birlikleri, planlanan çıkarma noktasının yaklaşık 2 kilometre kuzeyinde, dik yamaçlarla çevrili dar bir kumsala (Anzak Koyu) indiler .

-Bu durum, Osmanlı birliklerinin hızla savunma pozisyonu almasına ve İtilaf birliklerinin ilerlemesini engellemesine olanak sağladı .  

B. Başlıca Muharebeler ve Cepheler

- Seddülbahir Cephesi (Cape Helles):

Yarımadanın güneyinde İngiliz ve Fransız kuvvetleri tarafından açılan bu cephede, Osmanlı birlikleriyle şiddetli çatışmalar yaşandı .

Birinci Kirte Muharebesi (28 Nisan), İkinci Kirte Muharebesi (6-8 Mayıs) ve Üçüncü Kirte Muharebesi (4 Haziran) gibi bir dizi kanlı muharebe, İtilaf Devletleri'nin sınırlı ilerlemesiyle sonuçlandı .

Özellikle V Plajı'nda (V Beach) SS River Clyde gemisinden yapılan çıkarmada, Osmanlı makineli tüfek ateşi sonucu ilk dalgada karaya çıkan 200 askerden sadece 21'i hayatta kalabildi .

Bu cephedeki çatışmalar, İtilaf Devletleri için yüksek kayıplara ve stratejik hedeflere ulaşmada başarısızlığa neden oldu .  

- Arıburnu Cephesi (Anzac Cove):

Avustralya ve Yeni Zelandalı askerlerin (ANZAK) karaya çıktığı bu bölge, yoğun ve çetin çatışmalara sahne oldu .

Mustafa Kemal'in hızlı ve etkili müdahalesiyle ANZAK birlikleri kıyı şeridine sıkıştı ve ilerleyemedi . Siper savaşlarının yaşandığı bu cephede, her iki taraf da ağır kayıplar verdi.

19 Mayıs'ta Osmanlı güçlerinin gerçekleştirdiği büyük bir karşı saldırı, ANZAK savunmasını aşmayı başaramadı .

Bu cephedeki mücadele, ANZAK askerlerinin cesareti ve dayanıklılığı ile öne çıktı.  

- Anafartalar Cephesi: Ağustos 1915'te İtilaf Devletleri, cephedeki çıkmazı kırmak amacıyla yeni bir taarruz başlattı.

Bu kapsamda, Suvla Koyu'na yeni birlikler çıkarıldı ve Arıburnu cephesinden kuzeye doğru ilerlenmesi hedeflendi .

Bu taarruzun önemli bir parçası, Kocaçimen Tepesi üzerindeki stratejik noktaların (Conkbayırı, Kılıçbayırı vb.) ele geçirilmesiydi .

Ancak, bu bölgedeki Osmanlı savunması da oldukça güçlüydü.

Mustafa Kemal'in bizzat komuta ettiği birlikler, İtilaf güçlerinin ilerlemesini engelledi.

Özellikle Conkbayırı'nda yaşanan süngü hücumu, savaşın kaderini değiştiren önemli anlardan biri oldu .

Ağustos taarruzu sırasında Lone Pine (Kanlısırt), The Nek (Boyun) ve Hill 60 (60. Tepe) gibi noktalarda da şiddetli çatışmalar yaşandı .

Ancak, tüm bu çabalara rağmen İtilaf Devletleri, stratejik bir başarı elde edemedi.  

Kara Harekatı'ndaki Önemli Olayların Kronolojisi

ü  25 Nisan 1915 İtilaf Devletleri'nin Gelibolu'ya Çıkarması     -   Seddülbahir, Arıburnu

ü  28 Nisan 1915 Birinci Kirte Muharebesi     - Seddülbahir

ü  6-8 Mayıs 1915 İkinci Kirte Muharebesi   - Seddülbahir

ü  19 Mayıs 1915 Osmanlı'nın Arıburnu'na Büyük Karşı Saldırısı  -   Arıburnu

ü  4 Haziran 1915 Üçüncü Kirte Muharebesi       -     Seddülbahir

ü  6-21 Ağustos 1915 Ağustos Taarruzu (Suvla Koyu Çıkarması ve Sarıbayır Muharebesi)Anafartalar, Arıburnu

ü  6-10 Ağustos 1915 Lone Pine Muharebesi     -     Arıburnu

ü  7 Ağustos 1915 The Nek Muharebesi     -    Arıburnu

ü  21-29 Ağustos 1915 Hill 60 Muharebesi    -    Arıburnu

C. Çıkmaz ve Tahliye

Gelibolu Yarımadası'ndaki kara harekatı, zorlu arazi koşulları, etkili Osmanlı savunması ve İtilaf Devletleri'nin lojistik sorunları nedeniyle uzun süren bir çıkmaza dönüştü .

Ağustos taarruzunun başarısız olmasıyla birlikte, İtilaf komutanlığı cephedeki durumun umutsuzluğunu kabul etmeye başladı .

Artan kayıplar ve stratejik bir ilerleme kaydedilememesi üzerine, İtilaf Devletleri Gelibolu'dan çekilme kararı aldı .

Tahliye operasyonu, büyük bir gizlilik içinde ve başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Aralık 1915'te Arıburnu ve Suvla Koyu'ndaki birlikler tahliye edildi .

Son olarak, 9 Ocak 1916'da Seddülbahir'deki son İtilaf birlikleri de yarımadayı terk etti .

Bu tahliye, İtilaf Devletleri'nin Gelibolu Yarımadası'ndaki askeri varlığının sona erdiği anlamına geliyordu .  

V. Sonuçlar ve Kayıplar

Çanakkale Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı .

İtilaf Devletleri, stratejik hedeflerine ulaşamadılar ve ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar .

Savaş boyunca her iki tarafta da büyük insan kayıpları yaşandı.

Tahminlere göre, her iki tarafta da yaklaşık 250.000 civarında asker hayatını kaybetti veya yaralandı . Deniz harekatı sırasında da İtilaf donanması önemli kayıplar vermişti .

Bu kayıplar, sadece asker sayılarıyla sınırlı kalmayıp, dönemin askeri ve siyasi dengeleri üzerinde de derin etkiler yarattı.  

VI. Çanakkale Savaşları'nın Önemi

A. Askeri ve Stratejik Önemi

Osmanlı İmparatorluğu'nun Çanakkale'deki zaferi, I. Dünya Savaşı'nın seyrini önemli ölçüde etkiledi . İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u ele geçirme ve Rusya'ya yardım ulaştırma planları başarısız oldu.

Bu durum, savaşın uzamasına ve diğer cephelerdeki dengelerin değişmesine neden oldu.

Çanakkale Savaşları, modern savaş tarihinde amfibi harekatların ne kadar karmaşık ve zorlu olabileceğini gösteren önemli bir örnek teşkil etti .

İyi hazırlanmış savunma hatlarının ve kararlı bir direnişin, sayıca ve teknolojik olarak üstün bir gücü bile durdurabileceği bu savaşlarda açıkça görüldü.

Bu savaşlardan çıkarılan dersler, sonraki dönemlerdeki askeri stratejilerin ve amfibi harekat doktrinlerinin gelişiminde etkili oldu.  

B. Türkiye Açısından Siyasi ve Sosyal Önemi

Çanakkale Savaşları, Türk Kurtuluş Savaşı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde hayati bir rol oynadı .

Bu zafer, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine olan inancını pekiştirdi ve ulusal birliğin oluşmasında önemli bir dönüm noktası oldu.

Savaş sırasında sergilenen kahramanlıklar ve fedakarlıklar, Türk toplumunda derin bir milli bilinç ve gurur yarattı.

Çanakkale Cephesi'nde gösterdiği üstün liderlik ve askeri deha sayesinde Mustafa Kemal Atatürk, bir ulusal kahraman olarak öne çıktı .

Onun bu savaşlardaki başarısı, Kurtuluş Savaşı'nda da liderlik yapmasının ve modern Türkiye'nin kurucusu olmasının yolunu açtı.  

C. Avustralya ve Yeni Zelanda Açısından Önemi (Anzak Günü)

Çanakkale Savaşları, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın ulusal kimliklerinin oluşmasında derin ve kalıcı bir etki bıraktı .

Askerlerinin ilk kez kendi bayrakları altında savaştığı bu cephe, her iki ülke için de bir dönüm noktası oldu.

ANZAK askerlerinin Gelibolu'da gösterdiği cesaret, dayanıklılık ve fedakarlık, Avustralya ve Yeni Zelanda'da güçlü bir ulusal bilinç ve dayanışma ruhu yarattı.

25 Nisan, ANZAK birliklerinin Gelibolu'ya çıkışının yıl dönümü olarak her yıl "Anzak Günü" adıyla anılmaktadır .

Bu gün, her iki ülkede de askeri kayıpların ve gazilerin en önemli anma günü olarak kabul edilmekte ve ulusal kimliğin önemli bir parçası olarak yaşatılmaktadır.  

VII. Sonuç

Çanakkale Savaşları, 1915 yılının Şubat ayında başlayan deniz harekatıyla tetiklenmiş ve 1916 yılının Ocak ayında İtilaf Devletleri'nin geri çekilmesiyle sona ermiştir.

Bu savaşlar, askeri açıdan Osmanlı İmparatorluğu'nun zaferiyle sonuçlanırken, siyasi ve sosyal açılardan katılan tüm uluslar üzerinde derin izler bırakmıştır.

Türkiye için ulusal bağımsızlık mücadelesinin ve modern cumhuriyetin temellerini oluştururken, Avustralya ve Yeni Zelanda için ulusal kimliklerinin şekillenmesinde kritik bir rol oynamıştır.

Çanakkale Savaşları, savaşın insanlık üzerindeki ağır maliyetini ve kalıcı mirasını hatırlatan önemli bir tarihi olay olarak hafızalarda yerini korumaktadır.

      Çanakkale Savaşlarında Mustafa Kemal Atatürk:

Çanakkale Savaşları, Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri dehasını ve liderlik yeteneklerini sergilediği, Türk ve dünya tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.

Atatürk'ün bu savaşlardaki etkisi ve başarıları şu şekilde özetlenebilir:

Doğru Stratejik Öngörüler:

Atatürk, İtilaf Devletleri'nin (İngiltere ve Fransa) asıl amacının Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'u ele geçirmek olduğunu doğru bir şekilde öngördü.

Bu öngörü doğrultusunda, düşmanın olası çıkarma noktalarını belirleyerek savunma stratejileri geliştirdi.

Özellikle Conkbayırı ve Anafartalar'da düşmanın çıkarma yapabileceği kritik noktaları önceden tespit ederek birliklerini bu bölgelere sevk etti.

Cesur ve Kararlı Liderlik:

Atatürk, askerlerine yüksek bir moral ve motivasyon aşılayarak onları cesaretlendirdi.

Cephede bizzat ön saflarda yer alarak askerleriyle birlikte savaştı ve onlara örnek oldu.

"Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" sözü ile askerlerin vatan sevgisini ateşlemiştir.

Düşmanın ilerleyişini durdurmak için kritik anlarda hızlı ve doğru kararlar aldı.

Alay'ın kahramanca mücadelesi bunun en güzel örneklerinden biridir.

Taktiksel Deha:

Atatürk, araziyi çok iyi kullanarak düşmana karşı etkili savunma taktikleri uyguladı.

Siper savaşlarının zorlu koşullarında bile askerlerini ustaca yöneterek düşmanın ilerlemesini engelledi.

Anafartalar'da düşmanın yaptığı çıkarma harekatını kısa sürede püskürterek büyük bir zafer kazandı.

Çanakkale Savaşları'nın Sonuçları ve Atatürk'ün Rolü:

Çanakkale Savaşları, İtilaf Devletleri için büyük bir hezimetle sonuçlandı.

Atatürk'ün bu savaşlardaki başarıları, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde ona olan güvenini artırdı.

Çanakkale'deki askeri dehası ve liderlik yetenekleri, Kurtuluş Savaşı'nda da büyük bir rol oynadı.

Çanakkale Savaşları, Atatürk'ün askeri ve siyasi kariyerinde bir dönüm noktası oldu ve onun "Gazi" unvanını almasını sağladı.

.  Bu yazıda KULLANILAN KAYNAKLAR:

Çok geniş ve çeşitli kaynaklardan yararlanıldı.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.03.17, MŞ.

.       Araştırma ve değerlendirme yazısı)

https://cibikci-ataturk.blogspot.com/2025/03/canakkale-savaslari.html

TÜRKÜM DİYENE

. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! Bu sözden neler anlamalıyız? "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu...