- 26 Ağustos 1922
- Zafere giden Büyük Taarruz’un ilk günü…
Büyük
Selçuklu Devleti Sultanı Alparslan, 26 Ağustos 1071'de başlayan Malazgirt
Savaşı’nda Bizans ordusunu yenerek Anadolu'nun kapılarını Türklere açtı.
Dokuz
asır sonra, bir 26 Ağustos günü başlayan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde
Yunan ordusunu bozguna uğratan ATATÜRK, Anadolu'nun sonsuza dek Türk yurdu
olarak kalacağını tüm dünyaya gösterdi.
26
Ağustos sabahı başlayan 30 Ağustos’ta sona eren muharebe sonunda Yunan
ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarıldı, Anadolu'daki Yunan kuvvetlerinin
yarısı imha veya esir edildi, kalan bölümü ise üç grup halinde çekildi.
Bu
durum karşısında Çalköy'de yıkık bir evin avlusu içinde Mustafa Kemal Paşa,
Yunan ordusunu takip etmesi için Türk ordusuna “Ordular, ilk hedefiniz
Akdeniz'dir. İleri!” emrini verdi.
MUSTAFA KEMAL PAŞA KOCATEPE’DE
26
Ağustos 1922 sabahı gün ağarmadan, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay
Başkanı Fevzi Çakmak ve Batı Cephesi Komutanı Albay İsmet İnönü, 1. Ordu
Komutanı Albay Nurettin Kocatepe'deki gözetleme yerine geldiler.
Hava
fazla sisli olduğundan 04.30'da ateşe başlaması gereken topçular, ateş
tanzimine yarım saat geç başladı. Saat 05.30–05.35 civarında topçuların tahrip
ateşi ve piyadelerin yürüyüşe geçmesiyle savaş tam anlamıyla başladı.
TÜRK UÇAKLARI BİRER, BİRER HAVALANIYOR
Gün
ağarırken her uçağın başında üç-dört er bekliyor, her uçak son bir defa gözden
geçiriliyordu.
Türk
topçusunun homurtusuna bu mütevazı meydanda çalışmaya başlayan uçakların motor
gürültüleri karışıyor, uçaklar birer birer havalanıyordu.
Havanın
dörtte üçü kapalı ve çok rüzgârlı olmasına rağmen saat 06.00–07.30 arasında
Yüzbaşı Fazıl, Yüzbaşı Yahya, Astsubay İhya, Mükremin, Basri ve Abdulhalim'in
yönetiminde üç avcı üç de keşif uçağı havalandı.
Keşif
uçaklarında rasıt olarak Üsteğmen Yusuf Kenan, Hamdi (Çaypınar) ve Teğmen Osman
Nuri (Baykal) bulunuyordu.
Daha
ilk saatlerde Yunanlılara ait mevziler Türk birlikleri tarafından ele
geçirildi.
Afyonkarahisar
bölgesinde hava uçuşa ve tayyare keşfine müsait değildi.
Buna
rağmen Türk keşif tayyareleri Yunan gerilerinde keşif ve bomba taarruzlarına,
av tayyareleri de mutat faaliyetlerine devam ediyordu.
Cephe
Tayyare Bölük Komutanı, Batı Cephesi Komutanlığı'ndan almış olduğu emir ile
Altıntaş bölgesindeki Yunan ihtiyat grubunun durumunda bir değişiklik olup
olmadığının keşfedilmesi için bir uçak gönderdi.
Saat
07.00'den önce Döğer-Altıntaş bölgesinde yapılan bu keşifte Yunan ihtiyat
grubunun durumunda bir değişiklik görülmedi.
Ayrıca
Afyonkarahisar'ın güneydoğu ve güneybatısındaki bölgede de Yunan kuvvetlerinin
toplanmasına ilişkin bir hareketlenme olmadığı da tespit edildi.
Keşfe
gönderilen bu uçağa Yunanlılara ait bir av uçağı taarruz ettiyse de hava
muharebesi neticesinde Yunan uçağı uzaklaşmak zorunda kaldı.
Saat
07.45'te bir Türk av uçağı da, bir Yunan uçağının Afyonkarahisar doğu ve
güneyinde bulunan Türk cephesinde keşif yapmasına engel oldu.
Yapılan
engelleme ile uçak, Yunanlıların elinde bulunan Afyonkarahisar meydanına inmeye
mecbur edildi.
YUNAN PİLOT UÇAĞI YAKMAYA ÇALIŞIRKEN…
Yine
aynı dakikalarda Yüzbaşı Fazıl, bir Yunan Breguet 14 A–2 uçağıyla karşılaşarak
hava muharebesine tutuştu.
Yunan
uçağını, Afyonkarahisar bölgesindeki Hasanbeli-Garipçe Köyü civarına inmeye
mecbur etti. Dizinden yaralı olan Yunanlı pilot uçağı yakmak istediyse de uçak
gövdesinin yarım metre kısmı yandıktan sonra yangın, yetişenlerce söndürüldü.
Ele
geçen ve faal durumda olan uçak onarıldı. Uçak “Garipçe” ismi verilerek, Türk
Hava Kuvvetleri envanterine alındı.
Saat
09.20'de Döğer ve Altıntaş istikametinde yapılan hava keşfinde Yunanlıların bir
taburluk yürüyüş kolunun Altıntaş, Arap çiftliği şosesinde yürüyüş halinde
bulunduğu, Yunan ordugâhlarında bir değişiklik olmadığı tespit edildi.
Saat
10.40'da Yunan uçağının keşfine engel olmak isteyen Türk av uçağı,
Afyonkarahisar güneyinde Yunan uçağına taarruz ederek onu geri dönmek zorunda
bıraktı.
İSMET PAŞA’NIN EMRİ
Saat
10.45'te Afyonkarahisar güney batısında yapılan başka bir keşifte bu bölgede
muharebelerin devam ettiği ve Yunan hatları gerisinde değişiklik olmadığı
tespit edildi.
Batı
Cephesi Komutanlığı'nca Yunan ihtiyat gurubunun 26 Ağustos günü öğleye kadarki
durumunda bir değişiklik olup olmadığını öğrenmek maksadıyla saat 12.00'de
aşağıdaki emir verildi:
1.
Düşman ihtiyat gurubunun durumu tekrar değerlendirilecek ve tespit edilecektir.
2. Döğer, Afyonkarahisar demiryolu kısmındaki tren nakliyatı,
3. Gazlıgöl – Afyonkarahisar, Afyonkarahisar – Altıntaş, Dumlupınar
şoselerindeki düşman faaliyeti,
4. Ahır dağından kuzeye geçen Süvari Kolordusu'nun Tazılar, Çobanözü, Tokuşlar
bölgesindeki durumu ve faaliyeti tespit edilecektir.
5. 26 Ağustos 1922, saat 12.00'da (Öğlen Vaktinde) yazılmıştır.
.
Garp Cephesi Kumandanı İsmet
Bu
emir üzerine, Cephe Tayyare Bölük Komutanı, Bostanlı, İntepe arasında Dinar,
Gazlıgöl, Eğret, Beycegöl, Altıntaş, Sarıbeyli, Kadımürsel, Kırkpınar, Kayalar
ve Döğer dolaylarındaki Yunan durumunun keşfedilmesi için saat 18.00'da bir
uçağı vazifelendirdi.
Keşfe
çıkan uçak, ordugâhlarda değişiklik olmadığını, yalnız demiryollarında fazla
faaliyet görüldüğünü ve Gazlıgöl'de çok sayıda hayvanın bulunduğu bilgisini
rapor etti.
Aynı
gün Yunan 1'inci Kolordu Komutanı General Trikopis, Afyonkarahisar'daki Yunan
hastanelerinin boşaltılmasını ve Uşak'a nakledilmesini emretti ve nakil işi
akşama kadar tamamlandı.
Yunan
Başkomutanlığı tarafından 26 Ağustos akşamı Yunan 2'nci Kolordusunun, 15'inci
Tümeni de (Seyitgazi) emrine alarak 28 Ağustos sabahı, Afyonkarahisar
kuzeyinden Bolvadin istikametine karşı taarruz yapmasını; 1'inci Kolordu'nun da
savunmasını emrediyordu.
TRİKOPİS TAARRUZDAN VAZGEÇİLMESİNİ
İSTİYOR
General
Diyenis taarruzun 48 saat sonra başlayabileceğini bildirmesine rağmen, General
Trikopis zaman açısından birliklerin taarruza başlamalarının mümkün olmadığını
değerlendirerek taarruzdan vazgeçilmesini istedi.
Yunan
başkomutanlığı ise Türk iradesine boyun eğmemek ve aktif hareket etme emrinde
ısrar etti. Fakat emir uygulanamadı.
Yunan
sevk ve idaresi birliklerinin tamamına hâkim olmaktan uzaktaydı.
Cephe
Tayyare Bölüğü, 26 Ağustos günü yapılan muharebeler sonunda, Altıntaş, Döğer ve
Afyonkarahisar bölgelerinde 12 uçuş yaptı.
Keşif
uçakları, Yunan ihtiyat grubunun durumunu tespit ederek gördükleri önemli
hedeflere bomba ile taarruz etti.
Av
uçakları ise dört hava muharebesi yaparak üç Yunan uçağını kendi hatları
gerisine inmek zorunda bırakarak, birisini de düşürdü.
26 Ağustos 1922
günü havanın dörtte üçünün alçak bulutlarla kapalı olması ve rüzgârlı
bulunmasına rağmen; Sıtkı Tanman “Böyle başarılı uçuş faaliyetinin 1'inci Dünya Savaşı'nda
bile hiç bir Türk hava birliğine kısmet olmadığı” değerlendirmesini yapmıştı.
Böylece
bugünkü muharebelerde; Kocaeli Grubu, 2'nci ve 1'inci Orduların
müşterek taarruzları neticesinde bütün Yunan kuvvetleri mevzilerinde muharebe
etmek zorunda kaldı.
Yalnız
Yunan ihtiyat grubundan 7'nci Tümen'i güneye gidebilmiş, diğer tümenler ise
cepheye bağlanmıştı.
1'inci
Ordu'nun sol kanadındaki 5'inci Süvari Kolordu'su Afyonkarahisar batısından
Çayırhisar'a kadar ilerleyince, Yunanlılar batıya dönük bir cephe kurmak
zorunda kaldılar.
Yunan
kuvvetleri doğu, batı, güney cephelerinden üç yönden kuşatılmaya başlandı.
Kuzeyde
Kazuçuran bölgesindeki kuvvetli Yunan mevzii bir Türk tümeni tarafından işgal
edildi.
Fakat
Türk komutanlığı tasavvur edildiği gibi taarruzun birinci günü Yunan cephesini
yaramamıştı.
.
Kaynak: Büyük Taaruzda Hava Muharebeleri, Murat Bastem, 2010
https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/26-agustos-1922de-neler-yasandi-zafere-giden-taarruzun-ilk-gunu-6007086/