SİVAS Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti
· Birinci Dünya
Savaşına Almanya yanında katılan Osmanlı Devleti savaştan yenik olarak çıkmış
ve İtilaf Devletleri ile 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesini imzalamak
zorunda kalmıştır.
· Anlaşmanın
hemen ardından Mütareke hükümlerini tatbike koyulan İtilaf Devletleri ülkenin
çeşitli bölgelerini işgale başlamışlardı.
· Bütün bu
gelişmeler karşısında teşkilatlanan Türk Milleti top yekûn bir Millî Mücadele
hareketini başlatmıştı.
· Bu tepkiler
özellikle İzmir, Urfa, Antep, Maraş, Adana ve İstanbul’un işgali karşısında
Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurmak, Kuvay-ı Milliye birlikleri oluşturmak,
işgalleri protesto eden mitingler düzenlemek ve yurdun tehdit altında olan
bölgelerinde kongreler tertip etmek şeklinde ortaya konmuştur.
· Anılan
çalışmalar kadınlar arasında da kendini göstermiş ve onlar da örgütlenerek
mücadeleye katkı yapmışlardır.
· Daha önce
yaşanan 1912-1913 Balkan Savaşları, 1914-18 Birinci Dünya Savaşı esnasında da
olduğu gibi Kuvay-ı Milliye ruhu içinde gerek cephede gerekse cephe gerisinde
faaliyet gösteren kadınların çalışmaları daha çok; protesto ve mitinglerle
kamuoyunun dikkatini çekmek, cepheye silah taşımak, cemiyetler kurmak, cephane
imalathanelerinde çalışmak, ordunun, askerin yiyecek giyecek ihtiyacını
karşılamak, bu amaçla yardım toplamak; göçmenlere, kimsesizlere, yetimlere
yardım etmek ve silahlı mücadeleye bizzat katılmak şeklinde olmuştur.
· Bu
faaliyetleri yapmak maksadıyla Anadolu’da bulunan kadınlar tarafından merkezi
Sivas olan Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kurulmuştur.
· Olağanüstü
günlerin yaşandığı bu dönemde Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğünde Milli
Mücadelenin amacını ve stratejisini belirleyen Amasya Tamimi (21-22 Haziran
1919) yayınlanmış, Erzurum(23 Temmuz-7 Ağustos 1919) ve Sivas (4-11 Eylül
1919)’ta kongreler toplanmıştır.
· Sivas
Kongresi’nin toplanmasının ardından Vali Reşit Beyin eşi Melek Reşit Hanımın
başkanlığında bölgenin ileri gelen ailelerin kadınları ile mülkî ve idarî yetkililerin
eşleri bir araya gelerek 5 Kasım 1919’da bir toplantı düzenlemişlerdir.
· Sivas Numune
Mektebinde gerçekleştirilen toplantıda bir kadın cemiyetinin kurulması
kararlaştırılmış ve on bir maddeden oluşan yönetmelik hazırlanarak Valiliğe
başvurulmuştur.
· Cemiyetin
Başkanı Melek Reşit Hanım’ın başkanlığında kurulan “Sivas Anadolu Kadınları
Müdafaa-i Vatan Cemiyeti”nin 28 Kasım 1919’da düzenlediği genel toplantıda
Melek Reşit Hanım maksatlarını şu cümlelerle açıklamıştır:
- “Muhterem
Hemşirelerim Bugün buraya toplanmaktaki maksadımız, memleketimiz hakkında
biraz görüşmek, dertleşmek, ağlaşmak, Cenaba-ı Hakka yalvarmak, lâzım gelirse
vatanın müdafaası için hatta ölüme bile katlanmaktır.
Çünkü istiklâlini
kaybeden bir millet, en büyük rahata nail olsa bile artık o memleketin sahibi
değildir, esiridir…
Hülâsa hemşirelerim,
bizim için ya ölüm ya istiklâl! Bunu düşünerek “Anadolu Kadınları Müdafaa-i
Vatan Cemiyeti” namı ile sırf seslerimizi, memleketimizi parçalamak isteyenlere
işittirmek için delâletinizle bir cemiyet teşkil etmeye karar verdik.
Bu cemiyet, sırf
müşterek hukukunuzu müdafaa edecektir…
Bu cemiyet efradının
heyet-i idaresi on altı kişiden ibaret olacaktır.
Kimleri intihap etmek
isterseniz memurin ve yerli haremlerinden intihap ediniz. Yalnız, sizin hukukunuzu
mümkün olduğu kadar müdafaa edebilecek liyakatta hanımlar olsun. Maksad-ı
teşekkül memleketin müdafaasıdır.”
· Aynı
toplantıda Darüleytam Müdiresi Makbule Hanım ise konuşmasında şunları ifade
etmiştir:
- “Muhterem
Hanımefendiler!
İnsanın doğduğu ve yaşadığı
yere vatan derler, değil mi?
Bir insan tasavvur eder
misiniz ki bu kelime söylendiği zaman kalbi titremesin?..
Elbet, evet
Hanımefendiler..
Bahusus bugün için en
mühim düşüncelerimiz vatan kaygusu; en büyük vazifemiz istiklâlimizi muhafaza
etmek, vatanımızı kurtarmak, düşman eline teslim etmemektir.
Bir tek Türk Müslüman
kalıncaya kadar müdafaa etmek.
Fakat zannetmeyiniz ki
bu vazife yalnız erkeklere aittir.
Hayır Hanımefendiler!
Vatan, sevgili vatan,
erkeklerin olduğu kadar da bizimdir.
Biz de vatanın anasıyız...
Yemin ediyoruz,
ahdediyoruz;
Memleketimizi düşmana
vermemek için erkeklerimizle beraber çalışacağız.
Bu kararımızı bütün
Anadolu’daki Türk ve Müslüman hemşirelerimize bildireceğiz...
Bütün Anadolu
kadınlarının memleketlerini erkekleriyle, çocukları ve ihtiyarları ile beraber
müdafaa edeceklerini Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya mümessillerine de
söyleyeceğiz. Hakka riayet etmelerini rica edeceğiz…
Türk, İslâm milletinin,
hatta kadınlarının müdafaa-ı vatan için hayatlarını nasıl istihkar ettiklerini
hem vallah, hem billah göstereceğiz. Sözümüzden dönmeyeceğiz, ölümden
kaçmayacağız…
Bu kararımızı önce
sevgili Padişahımıza söyleyeceğiz, Başvekilimize ve Dahiliye Nazırımıza
bildireceğiz.
Bu kararı kabul
ediyoruz değil mi Hanımefendiler?..”
· Kuruluşu 9 Aralık
1919’da onaylanan Cemiyetin tüzüğünün Birinci maddesinde Merkezi Sivas’ta olmak
üzere Anadolu’nun belli bölgelerinde “Anadolu
Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti”nin kurulacağı belirtilmiştir.
· Diğer
maddelerinde ise, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde kabul edilen ve Misak-ı
Milli’ye esas oluşturan kararlarla millî sınırların belirlendiği, dolayısıyla
Mütareke imzalandığında Osmanlı Devleti’nde kalan ve çoğunluğunu Müslümanların
oluşturduğu ülke topraklarının birbirinden ayrılamayacağı, her türlü işgal ve müdahaleye
karşı konulacağı amaca ulaşmak için birlikte çalışılacağı ifade edilmiştir.
· Tüzüğün diğer
maddelerine göre; Cemiyetin yönetim kurulu 16 kişiden oluşacak ve kongre
tarafından gizli oyla seçilecektir.
· Cemiyet 15
günde bir toplanacaktır.
· Üç kez özürsüz
toplantıya gelmeyenler istifa etmiş sayılacaklardır.
· Bütün
yazışmalarda resmî mühür kullanılacak ve harcamalar yönetim kurulu kararıyla
yapılacaktır.
· Anadolu
Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin Tüzüğünde belirtilen 16 kadından oluşan
idare heyeti ve üyeleri şu isimlerden oluşmaktadır:
· Başkan Sivas
Valisi Reşit Paşanın eşi, Melek Reşit Hanım İkinci Başkan: Samiye Tevfik,
Katibe: Şefika Kemal, Veznedar: Nasuhzade Emine idi.
· İdare Heyeti
üyeler ise Hamdi Beyin eşi Nuriye., Rahmi Beyin eşi Nuriye Muhsin Paşazade
Meşhude., Türkeşzade Ömer Efendi’nin eşi Ferruh, Nasuhzade Sezai Efendinin eşi
Şerife, :Bayrakzade Nafia Sermühendisi Beyin eşi Emine Emin, İstinaf
Müddeiumumisi Beyin eşi Neyyire Ziya,: Sabık Polis Müdürünün eşi Müşfika Kamer,
Darüleytam Müdüresi Makbule Zelife Rıza, Kolordu Sertabibinin eşi Bahire Nuri,
Biçki Salonu Müdüresi Tacürrical Ali, Telgraf Başmüdürünün eşi Memduha Lütfi.
· Kuruluş
çalışmalarının resmen tamamlanmasından sonra Cemiyet, yapacağı faaliyetlerini
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Mustafa Kemal Paşa’ya 12
Aralık 1919 da bir telgrafla bildirmiştir.
· Bunun üzerine
Mustafa Kemal Paşa
- “Maksat Vatanı
Müdafaadır.
Bu teşebbüsün
birinciliği şerefini kazandıkları için, Sivas’lı Hanımefendileri tebrik
ediyorum.”
· Sözleri ile cemiyeti
kutlamış ve destek vereceklerini belirtmiştir.
· Cemiyet
Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşında önemli roller üstlenen Türk
kadınları gibi Milli Mücadele döneminde de aynı millî ruhla çalışmalarını
sürdürmüştür.
· Cemiyet
sadece Anadolu’da değil ülkenin bütün bölgelerinde faaliyet gösteren bir konuma
gelmiştir. İtilaf devletleri ile Yunan ve Ermenilere karşı kadınları direniş
yapmaya davet etmiş, işgalleri protesto ederek dünyaya duyurmaya çalışmış ve
özellikle yardım faaliyetlerinde etkin bir rol oynamıştır.
· Cemiyet,
cepheye cephane taşıyan gönüllü kadınlar sağlamış, imalat haneler ve dikiş
atölyeleri kurulmasında öncülük etmiştir.
· Kadınların
aktif olarak mücadeleye katılmalarını sağlayan Cemiyet en büyük bir kadın
teşkilatı haline gelmiştir.
· İtilaf
Devleti temsilcilerine çektikleri protesto telgraflarında işgallerin
haksızlığını ortaya koymuşlardır.
· Cemiyet 27
Mart 1920’de İstanbul’un işgalini protesto eden şu
yazıyı İtilaf Devletleri temsilcilerine yollamıştır:
- “Memleketlerinin her
gün bir kıymettar parçasının işgaline tahammül edemeyen ve edemeyeceklerini
müteaddit defalar söyleyen ve bu uğurda kanlarının son damlasını akıtmağa ahd-u
peyman eden kadın ve erkekten mürekkep bir kitle halinde bulunan bütün
Anadolu’nun Türkleri, en nihayet payitahtlarının işgali, padişahlarının
mahsuriyeti, yatak odalarına kadar girilerek memleketin en kıymetli
evlatlarının harim-i ismetinden caniler gibi ellerine kelepçe vurularak ve
zevceleri dövülerek, yani yirminci asr-ı medeniyette kadınlara da taarruz
olunarak götürülmesi, Millet Meclisi’nin içine süngülerle girilerek azasının
cebren tevkifi felaketi karşısında kaldık.
Türk Milleti’ni boğmak,
öldürmek, tamamen imha etmek ise bu gayr-ı mümkündür. Çünkü hiçbir millet
tamamen öldürülemez.
İstanbul işgaliyle şu
son harekat-ı nalayıyayı ve onlara müsaade edenleri cemiyetimiz bilumum alem-i
medeniyete karşı alenen protesto eyler.”
· Ayrıca
işgalci güçlerin eşlerine de telgraflar çekerek durumu kendilerine
bildirmiştir.
· Heyeti
Temsiliye ile devamlı yazışarak faaliyetleri hakkında bilgi vermişlerdir.
· Padişaha,
Hükümete ve İçişleri Bakanlığı ile Milli Mücadele aleyhinde yayınlar yapan
Osmanlı basınına protesto telgrafları çekerek Milli Mücadelenin desteklenmesini
istemişlerdir.
· Bölücü
yayınları vatana ihanet olarak nitelendirmişler ve
- “Harpte en ziyade felaket çeken biz
zavallı Anadolu kadınlarıyız”
· diyerek
vatanın savunması için erkeklerle birlikte can vereceklerini ifade ettikten
sonra;
- “Bu efendilerin
damarlarında Türk ve Müslüman kanı varsa memleketin selameti namına rica ediyoruz;
sükût etsinler, eğer sükût etmeyip böyle ahlaksızca neşriyatlarına devam edecek
olurlarsa gazetelerine boykot yapacağız”
· Kararını
bildirmişlerdir.
· Cemiyet
cephede savaşan askerlere, göçe maruz kalan kişilere kimsesizlere, asker ve
şehit ailelerine yardım toplama işini üstlenmiştir.
· Yayınladıkları
duyurularla askerler için kıyafet istemişlerdir.
· Toplantılarda
yardım için paralar istenmiş, bu paralar ihtiyacı olan yerlere ulaştırılmıştır.
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti Başkanlığı’nın, Sivas Valiliğine
verdiği dilekçesinde, yaklaşan bayramda kesilecek kurban derilerinin Cemiyet
yararına toplanarak yününden askere çorap yapılmak ve derilerin satışından elde
edilecek paranın de yine askerin başka ihtiyaçlarına harcanmak üzere gerekli
işlemin yapılması istenmiştir.
· Ayrıca
bayramda kesilecek etlerden münasip bir miktarın evlerden toplanarak Kız
Darüleytamı (yetimhane) çocukları için kavurma yapılmasının sağlanmasına
ilişkin dilekçeleri Sivas Valiliğine verilmiştir.
· Cemiyet
faaliyetlerini bütün Anadolu’da kurulan şubeleri vasıtasıyla
yaygınlaştırmıştır.
· Bu şubelerden
biri Kastamonu şubesidir.
· Millî
Mücadelede ilk kadın mitinginin yapıldığı yer olan Kastamonu bölgesi daha
önceki savaşlarda da önemli bir görev üstlenmişti.
· Stratejik
konumundan dolayı Milli Mücadelede de bu önemini korumuştur.
· Cepheye silah
taşımak ve yardım faaliyetlerinde bulunmak için Kastamonu’da oluşturulan
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kastamonulu kadınlarla gönüllü teşkilatlar
kurmuşlardı.
· Daha sonra
Sivas’ta kurulan Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetine bağlı olarak
faaliyetlerini sürdürmüştür.
· 10 Aralık
1919 da Kastamonu kız öğretmen okulu bahçesinde bir miting kararı alan cemiyet
Kastamonu Müdafa-i Vatan Cemiyeti’nin kuruluşunu açıklayarak bir kadın komitesi
oluşturmuştur.
· Fahri Başkan
olan Mevlevi Şeyhi Amil Çelebi’nin eşi, Polis Müdürü Halil Beyin eşi Zekiye
Hanım, Defterdar Ferit Beyin eşi Kamuran Hanım, Sağlık müdürü Talat Beyin eşi
Saime Hanım bu komitede yer alan kadınlardan bazılarıdır.
· Saime Hanım o
günlerde yaptıklarını şu cümlelerle ifade etmiştir:
- ” Mahalle
mahalle geziyor, millî davanın önemini konferanslar, müsamereler, mevlütler,
mitingler ile anlatıyor ve toplanan yardımları cephelere ulaştıryorduk.
Bu arada yabancı devlet
reislerinin eşlerine protesto telgrafları göndererek Türk milleti hakkında reva
görülen haksızlıkları belirtiyorduk”
· Cemiyetin 10
Aralık 1919 tarihinde yapılan mitingte işgaller karşısında halkın tepkisi dile
getirilmiş ve daha sonra insan hakları hatırlatılarak vatanın işgalci güçlerden
temizlenmesi istenmiştir.
· Mitingte
alınan kararlar yetkili makamlara gönderilmiş İzmir’in, Maraş’ın, Antep ve
Urfa’nın işgallerini protesto eden telgraflar çekilmiştir.
· Ayrıca
camilerde yapılan toplantılarla da cemiyetin amacı anlatılmıştır.
· Amasya
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti Asiye Remzi Hanım tarafından
Cemiyetin kuruluşu 17 Aralık 1920 tarihli bir yazıyla Heyeti Temsiliye’ye
bildirilmiştir.
· Sivas’taki
merkeze de telgraf çekilerek Amasya ve çevresinde millî faaliyetlerin
yürütüleceği haber verilmiştir.
· Yaptıkları
bir toplantıda esaret altındaki milletlerin bağımsızlıklarını kazanmak için
çalıştıkları vurgulanarak bu konuda Lehistan’ın Rus esaretinden, Hindistan’ın
İngiliz esaretinden, Mısır ve İrlanda’nın benzer mücadelelerinden örnekler
vermişlerdir.
- “İçimizdeki
Ermeniler, Bulgarlar ve Yunanlılar büyük devletler kurmak isterlerken bizim de
işgallere karşı koymamız gerekir”
· diyerek
mücadele amaçlarını açıklamışlardır.
· Cemiyetin
diğer şubeleri Kayseri (Seyide), Kangal (Ulviye), Pınarhisar (Refia), Niğde
(Feride), Aydın, Viranşehir, Erzincan (Ayşe), Eskişehir, Burdur (Fıtnat),
Yozgat, Konya, Bolu, Bursa, Ankara, Denizli, Isparta ve Karahisar bölgelerinde
kurulmuştur.
· Sivas Anadolu
Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti hemen her konuda bu şubelerle sürekli
irtibat halinde olmuş ve kendilerine gönderdiği bir genelge ile cephelerde
çarpışan mücahitler için bayanlar arasında “birer miktar” çorap hazırlanarak en
kısa zamanda yerel askerî görevlilere teslim etmeleri rica edilmiştir.
· Bütün şubeler
de Sivas’a çalışmaları hakkında bilgi vermişlerdir.
· Anadolu
Kadınları Cemiyetinin özelliklerine bakıldığında daha önce Yönetmeliğinde de
açıklandığı gibi cemiyetin ana amacı haksız yapılan işgallere karşı koymaktır.
· İtilaf
devletlerine çektikleri telgraflarda
- “Hak, adalet,
insanlık, hürriyet ve medeni gibi kavramları Hıristiyanlar için başka
Müslümanlar için başka anlamda uyguladınız…
Biz Anadolu Türk
kadınları yapılan işgal ve katliamları şiddetle protesto ederken yok
olmayacağımızı yok olmamak için mücadele ederek, canımızı vatanımızın kurtuluşu
için feda edeceğimizi bildiririz.”
· Vurgusunu
yapmışlardır.
· İstanbul’un
işgalinin asla kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır.
· İzmir’in
Yunanistan’a katılması hazırlıklarını protesto etmek üzere İtilaf Devletleri’ne
ve Amerika temsilcilerine çektikleri 17 Ocak 1920 tarihli telgrafta ise şu
görüşlere yer verilmiştir:
- “İzmir’in Yunanistan’a ilhakı maksadıyla
istihbaratta bulunulduğunu işittik....
İzmir tarihen ve ırkan
Türk olduğu gibi bugünde yarın da Türk olacaktır.
Söz namustur.
Biz Türkler öyle
biliyoruz.
Günden güne artmakta
olan bu zulümler, bu haksızlıklar karşısında değil erkeklerimiz biz kadınlar
bile inkıyat ve tahammül göstermeyeceğiz...”.
· Cemiyet
kadınların savaş sırasında uğradığı tecavüzü dile getirerek itilaf devletlerinin
uyguladığı sansürü protesto etmişlerdir.
· Bütün
çalışmalarını Mustafa Kemal Paşa ile Heyeti Temsiliye’nin bilgisi dahilinde
gerçekleştirmiştir.
· Sivas’ta
milli cemiyetlerin birleştirilmesi kararından sonra Anadolu ve Rumeli Müdafi
Vatan Cemiyeti faaliyetlerini diğer kadın cemiyetlerine bildirerek iletişimi
sağlamıştır. Dünya kadın teşkilatlarını bilgilendirmişlerdir.
· Bu Cemiyetin
en önemli yanı ülkenin pek çok bölgesinde şubelerinin bulunmasıdır. Sıkıntıya
rağmen bütün engelleri aşarak, canla başla mücadeleye atılan Anadolu
kadınlarının bu çalışmaları ülkenin kurtulmasında ve Cumhuriyete giden yolun
açılmasında oldukça dikkate değerdir.
· Kadın
cemiyetleri arasında en büyüğü olan AKMVC Milli Mücadelenin başarıyla
sonuçlanması üzerine dağılmışsa da Cemiyet üyelerinin pek çoğu gerek 1923
Haziran’ında kurulan Kadınlar Halk Fırkası’na gerekse bu Fırka’nın yerine 1924
yılında kurulan Türk Kadınlar Birliği’nin faaliyetlerine de zemin
hazırlamıştır.
Ayten SEZER ARIĞ
KAYNAKÇA
BAYKAL, Bekir Sıtkı, Millî
Mücadele’de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, Ankara 1986.
CAKA, Cahit, Tarih
Boyunca Harp ve Kadın, Ankara 1948.
İNAN, A. Afet, “Anadolu
Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti”, Büyük Zaferin 50. Yıldönümüne Armağan,
İstanbul 1972.
İNAN, A. Afet, Tarih
Boyunca Türk Kadınının Hak ve Görevleri, İstanbul 1982.
KAPLAN, Leyla, Cemiyetlerde
ve Siyasî Teşkilatlarda Türk Kadını (1908-1960), Ankara 1998.
KURNAZ, Şefika, Cumhuriyet
Öncesinde Türk Kadını 1839-1923, Ankara 1990.
https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/Anadolu_Kad%C4%B1nlar%C4%B1_M%C3%BCdafaa-i_Vatan_Cemiyeti
.