Atatürk'ün Türklük Tanımı
Atatürk Türk Milleti'ne mensup olmaktan derin bir haz duyuyordu. Türk
tarihine Türk diline büyük önem veriyordu.
Atatürk, 1930'larda liselerde okutulan “Vatandaş
İçin Medeni Bilgiler” kitabında Türk Milleti'ni, “Türkiye
Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” diye
tanımlıyor.
Sonra tarihsel ve sosyolojik olarak
şöyle bir analiz yapıyor:
“Türk Milleti'nin
oluşumunda etkili olan doğal ve tarihsel olgular şunlardır: Siyasi varlıkta
birlik, dil birliği, ırk ve köken birliği, yurt birliği, tarihsel akrabalık,
ahlaki yakınlık… “
Şöyle devam ediyor:
A- Zengin bir
hatıra mirasına sahip bulunan,
B- Beraber yaşamak
konusunda ortak arzu ve istekte samimi olan,
C- Ve sahip olunan mirasın korunmasında beraber devam etmek konusunda iradeleri ortak olan insanların birleşmesinden meydana gelen topluma millet denir.”
(Atatürk'ün Bütün Eserleri, C.23, s. 17-26)
Atatürk milleti tanımlarken etnik
ayrılıkçılığı da eleştiriyor: Türkiye'de “Kürtlük fikri, Çerkezlik
fikri ve hatta Lazlık fikri veya Boşnaklık fikri” propagandası yapıldığını,
ancak istibdat (baskı) döneminin ürünü olan bu
adlandırmaların “birkaç düşman aleti mürteci beyinsizden başka”
milletin hiçbir bireyi üzerinde üzüntüden başka bir etki yaratmadığını
belirtiyor. “Çünkü bu millet fertleri de bütün Türk camiası gibi aynı ortak
geçmişe; tarihe, ahlaka, haklara sahip bulunuyorlar” diyor. Yani Atatürk açıkça diğer
etnik unsurları da “Türk camiasının” eşit haklara sahip “millet
fertleri” olarak tanımlıyor.
“Vatandaş İçin Medeni
Bilgiler” kitabında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı azınlıklar hakkındaki
şu değerlendirme de dikkat çekiyor:
“Bugün içimizde bulunan
Hristiyan, Musevi vatandaşlar, alınyazılarını ve talihlerini Türk Milleti'ne
vicdani arzularıyla bağladıktan sonra kendilerine yan gözle, yabancı gözüyle
bakılması uygar Türk Milleti'nin asil ahlakından beklenebilir mi?”
Çok açıkça görüldüğü
gibi Atatürk, kendi ifadesiyle, “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran
Türkiye halkını” -etnik kökenine, dinine, mezhebine göre ayırmadan- “Türk
Milleti” olarak adlandırıyor.
Demem o ki, Cumhuriyet “Türklüğü” asla “ırkçılık” olarak görmedi. Cumhuriyet'in kuruluş felsefesinde “Türklük”, anayasadaki tanımıyla “vatandaşlık bağıydı”, milletin ortak adıydı.
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/sinan-meydan/turkluge-fransiz-kalanlara-turkluk-dersi-2732214/