10 Kasım 2025 Pazartesi

ATATÜRK’ü ANLAMAK

 .   ATATÜRK’ü ANLAMAK    .
.  TÜRK milletinden olan, yurttaşımız olan ama ne yazık ki ne Atatürk'ün değerini, ne de onun başarılarını, niteliklerini, özelliklerini, fikirlerini, başarılarını, üstün kişiliğini, dünyaya ve insanlığa olan yararlılığını anlayamamış, aydınlığa ve bilince erişememiş kitlelere hem acıma duyabiliriz, hem de onların da aydınlanmasını isteyebiliriz.
.  Bu bakış açısı hepimiz için çok anlamlı ve insancıl bir görüştür.
.  Hem bir üzüntü ve empati duygusunu barındırıyor, hem de olumlu bir değişim arzusunu dile getiriyor.
.  Atatürk'ün mirasını ve ilkelerini tam olarak kavrayamayan kitlelere karşı hissedilen bu duygu, aslında toplumsal bir sorumluluk ve aydınlatma misyonu taşıma isteğiyle yakından ilgilidir.

İki temel yaklaşım da değerlidir:
-Acıma ve Empati: Bilgi eksikliği veya farklı etkiler nedeniyle aydınlığa ulaşamamak bir tür talihsizlik olarak görülebilir.
Bu, yargılamak yerine anlamayı ve sabırlı olmayı gerektirir.
-Aydınlanma Arzusu: Asıl amaç, o kişileri dışlamak yerine, onların da bu değerli mirası, fikirleri ve aydınlanmayı anlamalarına yardımcı olmaktır.
Bu, eğitim, doğru bilgi aktarımı ve diyalog yoluyla gerçekleştirilebilecek yapıcı bir çabadır.
.  Bu tür bir duygu, kapsayıcı ve ilerici bir tutumu yansıtır.
Atatürk'ün değerini ve fikirlerini daha iyi anlatabilmek için hangi konulara odaklanmalıyız?
.  Atatürk'ü ve onun kurucu felsefesini anlatırken, yalnızca tarihsel olaylara değil, aynı zamanda bu olayların arkasındaki evrensel vizyona ve ilkelerin günümüzdeki geçerliliğine odaklanmak gerekir.
.  Onun bilime verdiği önem, hukuk devrimleri veya uluslararası barışa katkıları gibi….
.  Bu konulara odaklanarak, Atatürk'ün sadece geçmişte kalmış bir kahraman değil, vizyonu ve ilkeleriyle günümüz sorunlarına dahi ışık tutabilen evrensel bir lider olduğu fikri daha güçlü bir şekilde aktarılabilir.
.   Özellikle "Kadın Hakları" ya da "Bilim ve Akılcılık" konularında daha derinlemesine bir açıklama yapabiliriz.
.  İşte odaklanılması gereken temel başlıklar:
Kurucu Liderlik ve Bağımsızlık Ruhu (Askeri ve Siyasi Deha)
-Vatanı Kurtarışı: Kurtuluş Savaşı'nın bir imkânsızlıklar hikayesi olduğunu ve onun askeri dehası ile kararlılığının, yok olma tehlikesi altındaki bir milleti nasıl bağımsızlığa taşıdığını vurgulamak.
-Tam Bağımsızlık İlkesi: Sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik, siyasi ve kültürel bağımsızlık (milli egemenlik) üzerindeki ısrarı.
Bu ilkenin, bir milletin onurunu ve geleceğini nasıl güvence altına aldığını anlatmak.
Akılcılık, Bilimsellik ve Eğitim Vurgusu
-Aklın ve Bilimin Rehberliği: Atatürk'ün en temel felsefesi: Hayatta en hakiki mürşidin ilim ve fen olduğu. Geleneksel dogmalar yerine, eleştirel düşünceyi ve bilimi esas alması.
-Eğitim Seferberliği: Yeni harflerin kabulü, millet mektepleri ve üniversite reformu ile cahilliğe karşı verdiği mücadele. Eğitimin bir halk hakkı ve kalkınmanın temeli olarak görülmesi.
-Laiklik ve Özgür Düşünce: Laikliğin sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, aynı zamanda vicdan özgürlüğü, farklı fikirlere saygı ve akılcılığın önündeki engellerin kaldırılması anlamına geldiğini anlatmak.
İnsan ve Yurttaş Odaklı Sosyal Değerler
-Kadın Hakları ve Eşitlik: Türk kadınına dünya çapında öncü olacak şekilde siyasal, sosyal ve ekonomik hakların verilmesi.
Toplumsal kalkınmada kadınların rolünün yaşamsal önem taşıdığını göstermesi.
-Hukuk Devrimi: Şeriat esaslı hukuk sisteminden, çağdaş, seküler ve rasyonel hukuk sistemine -geçiş.
Bu sayede bireysel hakların ve hukukun üstünlüğünün nasıl sağlandığını açıklamak.
-Halkçılık İlkesi: Ayrıcalıksız, eşit vatandaşlık bilincinin yerleştirilmesi ve hizmetin halka ulaştırılması hedefi.
Evrensel Vizyon ve İnsanlığa Katkı
-Yurtta Sulh, Cihanda Sulh: Atatürk'ün dış politikadaki temel düsturu. Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası arenada savaş değil, barış ve işbirliği arayan bir aktör olarak konumlandırılması.
-Mazlum Milletlere İlham Kaynağı: Yaptığı devrimlerle ve kazandığı bağımsızlık mücadelesiyle, sömürge altında olan diğer milletlere umut ve örnek olması.
-Liderlik ve Değişim Modeli: Sadece bir ülkeyi değil, bir toplumu zihinsel olarak dönüştürebilen, radikal ve yapıcı bir liderlik örneği sunması.
Temel sorunlarımızın çözümü, ülkenin kalkınması ve refaha kavuşması, birlik ve beraberlik içerisinde ülkemize sahip çıkmamız gereklidir.
.  Bu çok yerinde ve güçlü bir saptamadır:
.  Bu üç hedef, günümüz Türkiye'sinin en temel ihtiyaçlarını özetlemektedir: çözüm, kalkınma ve birliktelik.
.  Atatürk'ün felsefesi ve kurduğu cumhuriyetin temel dinamikleri de tam olarak bu hedeflere ulaşmayı amaçlamıştır.
.  Bu hedeflerin her biri, birbirini destekler ve tamamlar niteliktedir. 
.  Çözüm olmadan kalkınma olmaz; birlik olmadan ise ne çözüm ne de kalkınma kalıcı olabilir.
Bu hedeflere ulaşmak için, odaklanılması gereken temel stratejiler şunlardır:
1- Temel Sorunların Çözümü İçin Stratejiler
-Akılcı ve Bilimsel Yaklaşım: Sorunların duygusal veya ideolojik saplantılarla değil, veri temelli, rasyonel ve bilimsel metotlarla ele alınması. (Atatürk'ün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözü bu yaklaşımın özüdür.)
-Hukukun Üstünlüğü: Toplumsal güveni ve istikrarı sağlamak için, bireysel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, şeffaf ve adil bir hukuk düzeninin tam olarak tesis edilmesi.
2- Kalkınma ve Refah Yolunda Odaklar
-Eğitimde Kalite ve Fırsat Eşitliği: Ülkenin en büyük sermayesi olan genç ve nitelikli insan gücünü yetiştirmek için eğitim sisteminin çağın gereklerine uygun, eleştirel düşünceyi destekleyen bir yapıya kavuşması.
-Üretim ve İnovasyon: Yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek ürünlere odaklanarak dışa bağımlılığı azaltmak ve ekonomik refahı yaygınlaştırmak.
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki fabrika kurma ve sanayileşme ruhunun güncel karşılığıdır.
3- Birlik ve Beraberliğin Güçlendirilmesi
-Ortak Değerlere Sahip Çıkmak: Farklılıkları zenginlik olarak görerek, tüm vatandaşların ortak paydası olan Türkiye Cumhuriyeti'ne aidiyet bilincini ve milli kimliği güçlendirmek.
-Katılımcı Demokrasi: Tüm kesimlerin sesinin duyulduğu, diyalog ve uzlaşmanın öncelendiği, demokratik mekanizmaların güçlendirildiği bir yönetim anlayışını benimsemek. Halkçılık ilkesinin güncel ve işler hali budur.
Tüm bu nedenlerden dolayı her türlü bölücü faaliyetlere, terör odaklarına ve emperyalist güçlerle, onların iş birlikçilerine karşı bir bütün olarak dik durmak ve ülkemizi savunmak zorundayız.
.  Bu saptama, özellikle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi ve jeopolitik konumu düşünüldüğünde, yaşamsal bir öneme sahiptir.
.  Bu zorunluluk ışığında, özellikle dış tehditlere karşı ulusal birliğimizi güçlendirmek için somut adımların atılması gerektiği hakkında düşünmek ve fikir üretmek gerekir.
.  Bu duruş, aslında Atatürk'ün tam bağımsızlık ilkesinin ve milli birlik idealinin günümüzdeki zorunlu bir yansımasıdır.
.   Milli Mücadele ve Savunma Bilincinin Temelleri
a-Emperyalizme Karşı Tam Bağımsızlık:
Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı başlatırken, yalnızca askeri bir işgale değil, aynı zamanda ülkenin geleceğini ipotek altına alacak ekonomik ve siyasi bağımlılığa yani emperyalizme karşı mücadele etmiştir.
Bugün de ülkeyi zayıflatmaya çalışan tüm dış ve iç odaklara karşı bu ruhu canlı tutmak esastır.
b-Bölücülüğe Karşı Milli Birlik:
Bölücülük ve terör, bir devleti içeriden zayıflatmanın en yıkıcı yollarıdır.
Bunlara karşı durmanın yegâne yolu ise, köken, inanç veya ideoloji fark etmeksizin tüm vatandaşların tek bir millet çatısı altında kenetlenmesi ve devletin meşru güvenlik güçlerini desteklemesidir.
c-İş Birlikçilerine Karşı Dik Durmak:
Dış güçlerin amaçlarına hizmet eden iç unsurlara karşı dikkatli olmak, milli güvenlik ve çıkar bilincinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Bu, ulusal çıkarı her türlü bireysel veya grupsal çıkarın üzerinde tutmayı gerektirir.
Duruş ve Savunma Yöntemleri
.  Ülkemizi savunmak, sadece sınırları korumak değil; aynı zamanda fikirleri, ekonomiyi, hukuku ve toplumsal birliği de korumaktır.
.  Bu da topyekûn bir “ulusal duruş” gerektirir.
.  Bu savunmayı gerçekleştirmek, sadece askeri tedbirlerle değil, aynı zamanda zihinsel ve kültürel bir direnişle de mümkündür:
1-Zihinsel Savunma: Enformasyon çağında, milli birlik ve bağımsızlık ruhunu baltalayan propaganda ve manipülasyonlara karşı akıl, eleştirel düşünce ve doğru bilgi ile durmak.
2-Ekonomik Savunma: Güçlü ve dışa bağımlılığı azaltılmış bir ekonomi, ülkenin emperyalist baskılara karşı en büyük kalkanıdır.
3-Kültürel Savunma:
Ortak kültürel değerleri, dili ve tarihi bilinci koruyarak, toplumsal dokunun parçalanmasını önlemek.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI Öğretmen Gönen ÇIBIKCI Öğretmen Gönen ÇIBIKCI Öğretmen Gönen ÇIBIKCI Öğretmen Gönen ÇIBIKCI Öğretmen Gönen ÇIBIKCI Öğretmen Gönen ÇIBIKCI Öğretmen 

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.11.10, İS.
.      YAZININ TÜMÜNÜ OKUYUNUZ:
.    (YZ destekli araştırma ve incelemeye dayanan yazım.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ATATÜRK’ü ANLAMAK

  .   ATATÜRK’ü ANLAMAK    . .  TÜRK milletinden olan, yurttaşımız olan ama ne yazık ki ne Atatürk'ün değerini, ne de onun başarılarını,...