22 Nisan 2025 Salı

23 NİSAN NEDİR

  . 23 NİSAN NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?

23 Nisan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilan ettiği 1920 tarihinin yıl dönümüdür.

Bu nedenle "Ulusal Egemenlik Bayramı" olarak kutlanır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu önemli günü çocuklara armağan ederek "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olarak kutlanmasını sağlamıştır.

Bu durumun iki temel nedeni vardır:

1-Ulusal Egemenliğin Önemi:

TBMM'nin açılışı, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme iradesini ortaya koyduğu ve bağımsızlığın temellerinin atıldığı bir dönüm noktasıdır.

Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesi bu tarihte kesinleşmiştir.

2-Çocuklara Duyulan Güven ve Sevgi:

Atatürk, çocukları geleceğin teminatı olarak görmüş ve onlara duyduğu büyük sevgi ve güveni bu bayramı armağan ederek göstermiştir.

Amacı, çocukların bu önemli günün anlamını kavramalarını ve ulusal egemenlik bilinciyle yetişmelerini sağlamaktır.

23 NİSAN'IN ÖNEMİ ŞU ŞEKİLDE ÖZETLENEBİLİR:

Türkiye Cumhuriyeti'nin Temellerinin Atılması:

TBMM'nin açılışı, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasına ve Cumhuriyetin kurulmasına giden yolda çok önemli bir adımdır.

Ulusal Egemenliğin İlanı:

Halkın kendi kendini yönetme hakkının tescil edildiği gündür.

Çocuklara Verilen Değerin Sembolü:

Dünyada çocuklara armağan edilen ilk ve tek bayramdır.

Çocukların ne kadar değerli olduğunu ve geleceğimiz için ne kadar önemli olduklarını vurgular.

Birlik ve Beraberlik:

Bayram kutlamaları, çocukların ve tüm milletin bir araya gelerek sevinci paylaşmasına, birlik ve beraberlik duygularının pekişmesine katkıda bulunur.

Uluslararası Barış ve Kardeşlik:

1979 yılında UNESCO'nun "Çocuk Yılı" ilan etmesiyle TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği başlatılmış ve bu bayram uluslararası bir boyut kazanmıştır.

Farklı ülkelerden gelen çocuklar bu şenlikte bir araya gelerek dünya barışına katkıda bulunurlar.

BUGÜN İÇİN 23 NİSANIN ÖNEMİ NEDİR,BİZE NEYİ ANLATMAKTADIR?

.    Bugün, 23 Nisan 2025, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 105. yıl dönümünü kutluyoruz.

.    Bu özel gün, geçmişimizle geleceğimizi birbirine bağlayan, hem ulusal bağımsızlığımızın önemini hatırlatan hem de çocuklarımıza duyduğumuz sevgiyi ve onlara olan inancımızı tazeleyen anlamlı bir gündür.

.   Bugün için 23 Nisan'ın önemi ve bize anlattıkları şu şekilde özetlenebilir:

Ulusal Egemenliğin Devamı:

105 yıl önce kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin iradesinin en yüce temsilcisidir. Bugün de bu ilke varlığını sürdürmekte ve demokrasimizin temelini oluşturmaktadır. 23 Nisan, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu bir kez daha hatırlatır.

Geleceğe Yatırım:

Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği bu bayram, onların geleceğimiz için ne kadar değerli olduğunu vurgular. Çocuklarımızın sağlıklı, mutlu ve bilinçli bireyler olarak yetişmeleri, ülkemizin yarınları için en büyük güvencedir. Bu bayram, çocukların haklarına dikkat çekmek ve onlara sevgiyle yaklaşmak gerektiğini hatırlatır.

Birlik ve Beraberlik:

23 Nisan kutlamaları, toplumun her kesiminden insanı bir araya getirir. Çocukların coşkusu ve neşesi, hepimize umut verir ve birlik beraberlik duygularımızı pekiştirir. Farklılıklarımıza rağmen ortak değerlerimiz etrafında kenetlenmenin önemini hatırlatır.

Uluslararası Kardeşlik:

Türkiye'nin çocuklara armağan ettiği bu bayram, zamanla uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocuklar, bu bayramda bir araya gelerek barış ve kardeşlik mesajları verirler.

Bu durum, ülkemizin evrensel değerlere verdiği önemi gösterir.

Atatürk'ün Mirası:

.    23 Nisan, Atatürk'ün ileri görüşlülüğünün ve çocuklara olan derin sevgisinin bir göstergesidir. Onun

-"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz."

sözleri, çocuklarımıza olan inancını ve onlara verdiği değeri en güzel şekilde ifade eder.

.  Bugün, onun mirasına sahip çıkma ve aynı bilinçle geleceğe yürüme sorumluluğumuzu hatırlatır.

.  23 Nisan hem ulusal egemenliğimizin ilanının kutlandığı, hem de çocukların sevincinin paylaşıldığı çok özel ve anlamlı bir bayramdır.

.  23 Nisan, yalnızca bir bayram değil, aynı zamanda ulusal değerlerimizi, geleceğe olan umudumuzu ve çocuklarımıza duyduğumuz sevgiyi bir arada yaşattığımız, anlamlı bir dönüm noktasıdır.

.  Bize, bağımsızlığımızın değerini bilmeyi, çocuklarımıza sahip çıkmayı ve geleceğe umutla bakmayı anlatır.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.04.22, MŞ.

.      (Araştırma ve değerlendirme yazım)

 

EGEMENLİK VE BAĞIMSIZLIK

   EGEMENLİK VE BAĞIMSIZLIK  .

Atatürk'ün ulusal egemenlik ve bağımsızlık anlayışı nasıldı?

Atatürk'ün ulusal egemenlik ve bağımsızlık anlayışı, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan iki vazgeçilmez ilkedir.

O'nun bu konudaki düşünceleri ve sözleri, hem Kurtuluş Savaşı'nın ruhunu hem de yeni devletin ideolojik çerçevesini şekillendirmiştir.

Atatürk'ün ulusal egemenlik ve bağımsızlık anlayışı, birbirini tamamlayan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin varoluş nedenini oluşturan temel ilkelerdir.

O'nun bu konudaki derinlikli düşünceleri ve kararlı tutumu, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme ve özgürce yaşama mücadelesine rehberlik etmiştir ve etmeye devam etmektedir.

ULUSAL EGEMENLİK ANLAYIŞI:

Atatürk için ulusal egemenlik, "KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİN İRADESİ" anlamına geliyordu.

Bu ilke, Osmanlı İmparatorluğu'nun monarşik yapısına ve yabancı güçlerin müdahalesine karşı bir başkaldırı niteliğindeydi.

Ona göre, devletin tüm gücü ve yetkisi doğrudan doğruya MİLLETTEN ALINMALI ve MİLLETİN TEMSİLCİLERİ ARACILIĞIYLA kullanılmalıydı.

ATATÜRK'ÜN ULUSAL EGEMENLİK ANLAYIŞININ TEMEL UNSURLARI ŞUNLARDIR:

Milletin Mutlak Hakimiyeti:

"EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR." sözü, bu anlayışın en temel ifadesidir.

Atatürk, hiçbir kişi, zümre veya sınıfın milletin üzerinde bir otoriteye sahip olamayacağını vurgulamıştır.

Ulusal İrade:

Ulusal egemenlik, milletin ortak iradesinin tecelli etmesi anlamına gelir.

Bu irade, seçimler ve milletin seçtiği temsilciler aracılığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) vücut bulur.

Temsili Demokrasi:

Atatürk, ulusal egemenliğin hayata geçirilmesi için temsili demokrasiyi en uygun yönetim şekli olarak görmüştür.

Millet, kendi seçtiği vekiller aracılığıyla yönetime katılır.

Hukukun Üstünlüğü:

Ulusal egemenliğin korunması için hukukun üstünlüğü ilkesi esastır.

Devletin tüm organları ve bireyler, milletin iradesiyle oluşturulan hukuka uymak zorundadır.

ATATÜRK'ÜN ULUSAL EGEMENLİK KONUSUNDAKİ BAZI SÖZLERİ:

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."

"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üstünde hiçbir güç yoktur."

"Ulusal iradeye dayanmayan hiçbir iktidar meşru değildir."

"Ulusal egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur."

"Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir."

Bağımsızlık Anlayışı:

Atatürk için bağımsızlık, bir milletin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olması, hiçbir dış gücün müdahalesi olmadan özgürce yaşaması anlamına geliyordu.

O, tam bağımsızlığı sadece siyasi değil, aynı zamanda EKONOMİK, KÜLTÜREL VE ASKERİ alanlarda da bir zorunluluk olarak görmüştür.

ATATÜRK'ÜN BAĞIMSIZLIK ANLAYIŞININ TEMEL UNSURLARI ŞUNLARDIR:

Tam Bağımsızlık:

"Tam bağımsızlık bizim bugün üzerimize aldığımız görevin temel ruhudur." sözü, Atatürk'ün bu konudaki kararlılığını açıkça ortaya koyar.

O'na göre, BAĞIMSIZLIK BÖLÜNEMEZ BİR BÜTÜNDÜR ve her alanda tam olmalıdır.

Ulusal Onur ve Haysiyet:

Bağımsızlık, bir milletin onur ve haysiyetle yaşamasının temel koşuludur.

Atatürk, Türk ulusunun asırlardır bağımsız yaşadığını ve bağımsızlığın bir "yaşam gereği" olduğunu vurgulamıştır.

Kendi Gücüne Dayanma:

Bağımsızlığı korumanın yolu, kendi ulusal gücüne dayanmaktan geçer.

Atatürk, dış yardımlara bel bağlamak yerine, ulusun kendi kaynaklarına ve potansiyeline güvenmeyi esas almıştır.

Emperyalizme Karşı Duruş:

Atatürk, emperyalizmin her türlüsüne karşı kesin bir duruş sergilemiştir.

Bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda sömürgeciliğe karşı verilen bir mücadeledir.

ATATÜRK'ÜN BAĞIMSIZLIK KONUSUNDAKİ BAZI SÖZLERİ:

"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir."

"Ya istiklal ya ölüm!"

"Bağımsızlık, istikbaldir."

"Biz yaşamak isteyen, haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz.

İstiklal-i tam denildiği zaman tabii ki siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, her hususta istiklal-i tam demektir."

"Bugünkü savaşımızın gayesi tam bağımsızlıktır."

.   Bugün TBMM'nin açılışından 105 yıl sonra çok daha dikkatli, uyanık ve bilinçli olmalıyız.

.   Ülkemizin temel sorunları ise ne yazık ki daha da artmaktadır.

.   Yurttaş olarak üzerimize düşenleri çok iyi bilmeliyiz.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.04.22, MŞ.

.      (Araştırma ve değerlendirme yazım)


 

3 Nisan 2025 Perşembe

ATATÜRK NASILDI?

 .  ATATÜRK NASIL BİR DEVLET ADAMI İDİ?

Atatürk devlet adamı olarak nasıl davrandı, özellikleri nelerdi?

Mustafa Kemal Atatürk, sadece askeri dehasıyla değil, aynı zamanda ileriyi gören bir devlet adamı olarak da tarihe geçmiştir.

Onun liderlik özellikleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda ve modernleşmesinde belirleyici bir rol oynamıştır.

Atatürk'ün bu özellikleri, onu sadece Türkiye için değil, dünya için de örnek bir devlet adamı yapmıştır.

Kişiliği çok düzgün, kararlı ve ilkeli, bilinçli, entelektüel düzeyi çok yüksek olduğu kadar son derece eğitimli ve saygılı olması da tüm yaşamında belirgin olmuştur.

A) Atatürk'ün Kişilik Özellikleri ve Davranışları:

-Açık Sözlülük: Doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen bir liderdi.

.  "Ben düşündüklerimi, daima halkın huzurunda söylemeliyim" sözü, bu özelliğini gösterir.

-Akılcılık ve Bilimsellik: Atatürk, akıl ve bilime büyük önem verirdi.

.  "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözü, bu özelliğini en iyi şekilde yansıtır.

-Alçakgönüllülük: Atatürk, başarılarını her zaman milletine mal ederdi. Gösterişten uzak, sade bir yaşam tarzını benimsemiştir.

-Çalışkanlık: Atatürk son derece çalışkan, zamanı iyi kullanan, okuryazar bir insandı.

-Çok yönlülük: Atatürk, sadece askeri ve siyasi alanda değil, "kültür, sanat ve bilim" gibi birçok alanda da bilgi sahibiydi. Her zaman düşüncelerini yazardı.

-Diplomasi: Atatürk, uluslararası ilişkilerde başarılı bir diplomattı. Türkiye'nin çıkarlarını korurken, barışçıl çözümler aramaya özen göstermiştir.

-Disiplin: Atatürk, disiplinli bir liderdi. Hem kendi yaşamında hem de devlet yönetiminde "disipline" önem vermiştir.

-İdealistlik: Türk milletini çağdaş "uygarlıklar düzeyine" ulaştırma ideali, hayatının en büyük amacıydı.

-İleri Görüşlülük: Geleceği "öngörebilme" yeteneği, Atatürk'ün en önemli özelliklerindendir. Yaptığı devrimler ve koyduğu hedefler, bu ileri görüşlülüğünün kanıtıdır.

-İletişim: Atatürk, halkla yakın ilişkiler kurmaya özen gösterirdi. Konuşmaları ve yazılarıyla, halkı bilinçlendirmeye ve harekete geçirmeye çalışmıştır.

-İnsan sevgisi: Atatürk, halkına karşı büyük bir "sevgi ve saygı" duyardı. İnsanları aşağılamaz ve herkese ölçülü, saygılı davranırdı. Halkın refahı ve mutluluğu için çalışmıştır.

-Kararlılık ve Cesaret: Zorlu koşullar altında bile kararlılığını koruyan Atatürk, Türk Milleti'ni bağımsızlık mücadelesinde zafere taşımıştır.

-Liderlik: Atatürk, sadece emir veren değil, aynı zamanda yol gösteren bir önder, bir liderdi. Milli Mücadele'de ve devrimlerin uygulanmasında, halka "önderlik" etmiştir.

-Mantıklılık: Olaylara "mantıklı" ve "akılcı" bir biçimde yaklaşır, kararlarını bu doğrultuda alırdı.

-Sabır ve Disiplin: Atatürk, önemli kararlar almadan önce detaylıca düşünür, araştırır ve tartıştıktan sonra karar verirdi. Verdiği kararları uygulamak için doğru zamanı sabırla beklerdi.

-Temiz ve zevk sahibi, düzgün bir kişilik göstermiştir. Her zaman düzgün ve bakımlı giyinirdi ve örnek olurdu.

-Yurtseverlik: Atatürk'ün en belirgin özelliklerinden biri, yurduna duyduğu derin sevgidir. Yurdun bağımsızlığı ve bütünlüğü için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır.

B) Atatürk'ün Devlet Adamı Olarak Öne Çıkan Özellikleri:

-Akılcılık ve Bilimsellik: Devlet politikalarında bilimin rehberliğini esas almış, eğitim ve kültür alanında çağdaş bir anlayışın yerleşmesini sağlamıştır. Atatürk, "akıl ve bilime" büyük önem verirdi.

.  "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözü, onun bu yaklaşımının en açık ifadesidir.

-Barışçılık: "Yurtta barış, dünyada barış " ilkesiyle, hem iç barışa hem de uluslararası barışa önem vermiştir. Komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmaya özen göstermiş, bölgesel ve küresel barışın korunması için çaba sarf etmiştir.

-Halkçılık ve Milliyetçilik: Milliyetçiliği, ırkçılıktan uzak, vatan sevgisi ve milli birlik duygusu olarak tanımlamıştır. Atatürk, halkın iradesine dayanan bir yönetim anlayışını benimsemiştir.

. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi, bu anlayışın temelidir.

-İnsan Sevgisi ve Hoşgörü: Atatürk, insanlara karşı derin bir sevgi ve saygı duyardı. Kişilere ve kitlelere karşı kullandığı dil her zaman saygı dolu idi. Hiç kimseye hakaret etmez ve hor görmezdi. Farklı görüşlere ve inançlara karşı hoşgörülü bir yaklaşım sergilerdi.

-Kararlılık ve Cesaret: Zorlu koşullar altında bile kararlılığını koruyan Atatürk, Türk milletini "bağımsızlık mücadelesi"nde zafere taşımıştır. Devrimleri gerçekleştirirken karşılaştığı dirençlere rağmen, hedeflerinden asla vazgeçmemiştir.

-Vizyonerlik: Atatürk, geleceği öngörebilen, ileri görüşlü bir liderdi. Türkiye'yi "çağdaş uygarlık düzeyine" ulaştırma hedefi, onun en büyük vizyonuydu. Çok ileriyi görüp, olması gerekenleri uygulardı. Cumhuriyet'in ilanı, laiklik, "eğitimde birlik" gibi devrimler, bu vizyonun somut adımlarıdır.

-Yenilikçilik ve Reformculuk: Atatürk, Türkiye'yi çağdaş bir devlet haline getirmek için birçok yenilik, reform ve devrimler gerçekleştirmiştir. Hukuk, eğitim, ekonomi, kültür gibi alanlarda yapılan devrimler, Türkiye'nin modernleşme sürecinde önemli adımlar olmuştur.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2025.04.03, MŞ.

.         (Araştırma ve değerlendirme yazım)

TÜRKÜM DİYENE

. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! Bu sözden neler anlamalıyız? "Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu...