Türk Milleti
Atatürk "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına
Türk Milleti denir" diyor.
Atatürk "Türkiye halkının" "Türk
Millet"ini oluşturduğunu söylerken bunu gizlemeye veya çarpıtmaya kalkmak
her şeyden önce bilimsel değil.
88. Madde'nin, ”Türkiye ahalisine din ve ırk farkı
olmaksızın vatandaşlık itibarıyla Türk ıtlak olunur” şeklinde
düzeltilmesini istedi.
88. Madde bu şekliyle oylanıp kabul edildi. (TBMM
Zabıt Ceridesi, s. 908-911)
Görüldüğü gibi Cumhuriyeti kuranlar “Türk” derken bir “dini”
veya bir “ırkı”
değil, anayasal “vatandaşlığı”
kastetmiştir.
Atatürk, 1930'larda liselerde okutulan “Vatandaş İçin Medeni Bilgiler” kitabında Türk Milleti'ni, “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti
denir” diye tanımlıyor.
Sonra tarihsel ve sosyolojik olarak
şöyle bir analiz yapıyor: “Türk
Milleti'nin oluşumunda etkili olan doğal ve tarihsel olgular şunlardır: Siyasi
varlıkta birlik, dil birliği, ırk ve köken birliği, yurt birliği, tarihsel
akrabalık, ahlaki yakınlık… “
Şöyle devam ediyor:
A- Zengin
bir hatıra mirasına sahip bulunan,
B- Beraber yaşamak konusunda ortak arzu ve istekte samimi
olan,
C- Ve sahip olunan mirasın korunmasında
beraber devam etmek konusunda iradeleri ortak olan insanların birleşmesinden
meydana gelen topluma millet denir.” (Atatürk'ün Bütün Eserleri, C.23, s. 17-26)
Atatürk milleti tanımlarken etnik ayrılıkçılığı da eleştiriyor:
Türkiye'de “Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta Lazlık fikri veya
Boşnaklık fikri” propagandası yapıldığını, ancak istibdat (baskı) döneminin ürünü olan bu adlandırmaların “birkaç düşman aleti mürteci beyinsizden başka” milletin hiçbir bireyi üzerinde üzüntüden başka bir etki yaratmadığını belirtiyor. “Çünkü bu millet fertleri de bütün Türk camiası gibi aynı
ortak geçmişe; tarihe, ahlaka, haklara sahip bulunuyorlar” diyor. Yani Atatürk açıkça diğer etnik unsurları da “Türk camiasının” eşit haklara sahip “millet fertleri” olarak tanımlıyor.
“Vatandaş
İçin Medeni Bilgiler” kitabında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı azınlıklar hakkındaki
şu değerlendirme de dikkat çekiyor:
“Bugün
içimizde bulunan Hristiyan, Musevi vatandaşlar, alınyazılarını ve talihlerini
Türk Milleti'ne vicdani arzularıyla bağladıktan sonra kendilerine yan gözle,
yabancı gözüyle bakılması uygar Türk Milleti'nin asil ahlakından beklenebilir
mi?”
Çok açıkça görüldüğü gibi Atatürk, kendi ifadesiyle, “Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye
halkını” -etnik kökenine, dinine, mezhebine göre ayırmadan- “Türk
Milleti” olarak
adlandırıyor.
12 Kasım 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder