. 23 TEMMUZ Erzurum Kongresi
· Erzurum’da
bugün MİLLİ MÜCADELE ateşi yakıldı.
· Erzurum
Kongresi ise 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında ATATÜRK'ÜN
ÖNDERLİĞİNDE
Erzurum'da toplandı.
· İşgal
altındaki 5 doğu ili Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van'dan gelen 62 delege
katıldı.
· Alınan
kararlar kurtuluş mücadelesinde belirleyici oldu.
· Kongre
sonucu, manda ve himaye reddedilerek ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz
olarak gerçekleştirilmesine karar verildi.
· Başkanlığını
Mustafa Kemal'in yaptığı 9 kişilik Temsil Heyeti oluşturuldu ve hükümet gibi
görev yapmaya başladı.
· Türk siyasi
tarihindeki iki kavşak noktasının getirdiği kazanımlar, 23-24 Temmuz
tarihlerine yaşandı.
· 23
Temmuz'da toplanan ERZURUM KONGRESİ ile Kurtuluş Mücadelesi, 24 Temmuz'da
sona eren LOZAN ANLAŞMASI ile de Türkiye'nin bugünkü sınırları çizildi.
· İsviçre'nin
Lozan kentindeki toplantı, Türk tarafının kayıtsız şartsız bağımsızlık talebi
nedeniyle çetin geçti.
· Türkiye'yi
temsil eden İsmet İnönü başkanlığındaki heyet, büyük başarı elde etti.
· Türkiye’nin
tapusunu aldığımız LOZAN'da 24 Temmuz’da imzalandı...
· Anlaşma,
24 Temmuz 1923 tarihinde TBMM temsilcileriyle Britanya İmparatorluğu,
Fransız Cumhuriyeti, İtalya Krallığı, Japon İmparatorluğu, Yunanistan Krallığı,
Romanya Krallığı ve Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı temsilcileri
tarafından imzalandı.
· Bu
anlaşma ile Türkiye'nin bugünkü sınırları çizildi, yabancı kuvvetlerin işgali
sona erdi.
· Kapitülasyonlar
kaldırıldı.
· Ekonomik,
siyasi, adli, hukuki bağımsızlığımız sağlandı.
· Lozan,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olarak kabul edildi.
· Lozan, ATATÜRK'ün
deyimiyle “Türk tarihinde dönüm noktası” oldu.
- LOZAN ANTLAŞMASININ ŞARTLARI
· Fransızlarla
imzalanan Ankara Anlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.
· Irak
Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu
konuda İngiltere ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp
anlaşacaklardı.
· Türk-Yunan
Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç
Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan’ın Batı
Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye’ye
verildi.
· Adalar:
Gökçeada ile Bozcaada özerk bir yönetime tabi tutulmak şartıyla (Türkiye
antlaşmanın bu maddesini uygulamadı) Türkiye’de, diğer Ege Adaları İtalya’ya
kaldı. İtalya’nın Türk sınırına yakın adaları silahsızlandırması
kararlaştırıldı.
Sevr Antlaşmasıyla Oniki Ada
İtalya’ya diğer adalar Yunanistan’a bırakılmıştı.
Oniki Ada ve Rodos 1945 yılında
müttefiklerin eline geçti ve Nisan 1947’de resmen Yunanistan’a teslim edildi.
· Türkiye-İran
Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da
imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.
· Azınlıklar:
Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir.
Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık
tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır:
· -
“Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem
de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden
yararlanacaklardır.
Özellikle, giderlerini kendileri
ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her
türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve
denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel
ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır.”
· Batı
Trakya’daki Türklerle, İstanbul’daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu
Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler’in mübadele edilmeleri
kararlaştırıldı.
· Savaş
tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle
istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Sadece Yunanistan savaş
tazminatı olarak Karaağaç bölgesini verdi.
· Osmanlı’nın
borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler
arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız
frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan
yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin
temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam
ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış
Antlaşması madde 45,46,47…55, 56).
· BOĞAZLAR:
Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici
bir çözüm getirilmiştir.
Buna göre askeri olmayan gemi ve
uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti.
Boğazların her iki yakası
askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir
kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında
sürdürülmesine karar verildi.
Böylece Boğazlar bölgesine Türk
askerlerinin girişi yasaklandı.
Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan
Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.
Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam
etmesi kararlaştırıldı.
· PATRİKHANELER:
Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin siyasi
yetkilerinden arındırılarak İstanbul’da kalmasına izin verildi.
-
ZAFER
SONRASI BARIŞ İÇİN GÖRÜŞMELER BAŞLADI
TBMM Hükümeti’nin Yunan
kuvvetlerine karşı elde ettiği zaferin akabinde Mudanya Ateşkes Antlaşması
imzalanmıştır.
Bunun üzerine Sevr’in tarafı
olan İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni Lozan’da toplanacak
olan barış konferansına davet ettiler.
Lozan’da barış şartlarının
görüşülmesi için Mustafa Kemal Atatürk İsmet Paşa’yı görevlendirmiştir. Mudanya
görüşmelerine de katılan İsmet Paşa’nın Lozan’a baş temsilci olarak gitmişti.
Bu süreçte İsmet Paşa Dışişleri
Bakanı oldu ve çalışmalar hızlandırıldı.
İtilaf Devletleri Lozan’a TBMM
Hükümeti üzerinde baskı kurmak için İstanbul Hükûmeti’ni çağırsalar da bu
duruma tepki gösteren TBMM Hükümeti, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırmıştır.
TBMM Hükûmeti Lozan
Konferansı’na Misak-ı Milliyi gerçekleştirmeyi, Türkiye’de bir Ermeni
devletinin kurulmasını engellemeyi, kapitülasyonları kaldırmayı, Türkiye ile
Yunanistan arasındaki sorunları (Batı Trakya, Ege adaları, nüfus değişimi,
savaş tazminatı) çözmeyi ve Türkiye ile Avrupa devletleri arasındaki sorunları
(ekonomik, siyasal, hukuksal) çözmeyi amaçlamış Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar
hakkında anlaşma sağlanamazsa görüşmeleri kesme kararı almıştır.
Lozan’da 20 Kasım 1922’de başlayan ilk görüşmelerde Osmanlı borçları, Türk –
Yunan sınırı, boğazlar, Musul, azınlıklar ve kapitülasyonlar üzerinde durulmuş
ancak kapitülasyonların kaldırılması, İstanbul’un boşaltılması ve Musul
konularında anlaşma sağlanamamıştır.
Temel konularda tarafların taviz
vermeye yanaşmaması üzerine 4 Şubat 1923’te görüşmeler kesildi.
Tabii bu savaş ihtimalini
gündeme getirdi.
. Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal Paşa Türk
Ordusu’na savaş hazırlıklarının başlamasını emretti ki Sovyetler Birliği de
yeniden savaş çıkarsa bu sefer Türkiye’nin yanında savaşa gireceğini ilan etti.
Haim Nahum Efendi öncülüğündeki
azınlık temsilcileri de Türkiye’yi destekleyerek arabulucu oldular.
. Yeni bir savaşı ve kendi kamuoyunun tepkisini
göze alamayan İtilaf Devletleri barış görüşmelerini tekrar başlatmak için
Türkiye’yi tekrar Lozan’a çağırdı.
Taraflar arasında karşılıklı
verilen tavizler ile görüşmeler 23 Nisan 1923’te tekrar başladı.
. 24 Temmuz 1923’e kadar devam eden görüşmeler
ile bu süreç Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile sonuçlanmıştır.
Taraf ülkelerin temsilcileri
arasında imzalanan anlaşma, uluslararası anlaşmaların ülke meclislerince
onaylanmasını gerektiren yasalar gereğince taraf ülkelerin meclislerinde
görüşülmüş ve Türkiye tarafından 23 Ağustos 1923’te, Yunanistan tarafından 25
Ağustos 1923’te, İtalya tarafından 12 Mart 1924’te, Japonya tarafından 15 Mayıs
1924’te imzalanmıştır.
İngiltere’nin anlaşmayı
onaylaması ise 16 Temmuz 1924 tarihinde olmuştur.
Anlaşma, tüm tarafların
onaylarında dair belgeler resmi olarak Paris’e iletildikten sonra, 6 Ağustos
1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
. - ‘EŞSİZ BİR ZAFERDİR’
“Türkiye’nin tapu senedi” olarak
gösterilen Lozan için Ulu Önder Atatürk, Nutuk’ta şöyle dedi:
- “Bu antlaşma, Türk Milleti’ne
karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı
sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Benzeri
görülmemiş bir siyasi zafer eseridir!”
“Lozan Türk tarihinde bir dönüm
noktasıdır” diyen Atatürk, 26 Temmuz 1927’de Lozan’ın “milli bayram” olarak
kutlanmasını istedi.
Lozan, 1924-1950 arasında, tam
27 yıl, resmen olmasa da fiilen milli bayram olarak kutlandı.
1950 sonrası ise kutlamalar
sonra erdi.
- TEK
CEVAP: BAĞIMSIZLIK
Türkiye, Lozan’a Kurtuluş
Savaşı’nın galibi olarak giderken, Müttefikler Türkiye’yi 1. Dünya Savaşı’nın
mağlubu olarak görüyordu.
Masadaki herkes Türkiye karşıtı
cephede birleşmişti.
İlk sunulan anlaşma metni ise
Sevr’den farksızdı…
İsmet Paşa, Ankara’nın da
onayıyla teklifi reddetti.
İngiltere Dışişleri Bakanı Lord
Curzon, bu durum için “İsmet söylediğimiz her şeye aynı cevabı verdi:
- Bağımsızlık” dedi.
Bunun üzerine Lozan Konferansı 4
Şubat 1923’te kesildi.
İsmet Paşa ve heyeti Türkiye’ye
döndü.
Konferans 23 Nisan 1923’te
yeniden başladı.
Üç ay sürdü.
· 24
Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalandı.
· Türkiye’nin
bugünkü sınırları Lozan Antlaşması ile çizildi.
· Kapitülasyonlar
kaldırıldı.
· Ekonomik,
siyasi, adli, hukuki bağımsızlığımız antlaşması Lozan sayesinde sağlandı.
· Lozan,
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu anlaşması olarak kabul edildi.
SÖZCÜ Gazetesi 24 Temmuz 2021, 24 Temmuz 2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder