. 10 Kasım
O gün, 10 Kasım’ı
gösterdiğinde gazeteler en zor haberi hazırlayacakları bir haberi vereceklerdi:
. "Reis-i cumhur Atatürkün umumî
hallerindeki vehamet, dün gece saat 24 de neşir edilen tebliğden sonra her an
artarak bu gün, 10 ikinci teşrin 1938 perşenbe sabahı saat dokuzu beş geçe
Büyük şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir. 10 ikinci teşrin
1938"
Hükümet, Atatürk’ün
ölüm haberini, 10 Kasım 1938 günü öğle saatlerinde resmi bir bültenle açıkladı.
Atatürk’ün öldüğü ancak Türkiye Cumhuriyetinin “ölümsüz” olduğu vurgulanıyor,
hükümetin görev başında olduğu mesajı özenle veriliyordu.
Özellikle Türk
gençliğinin, Türkiye Cumhuriyetini daima koruyacağı ve Atatürk’ün izinde
yürüyeceği vurgulanıyordu.
Atatürk’ün sonsuzluğa
uğurlandığı ettiği haberi yurt içinde çok büyük bir üzüntü yarattığı gibi
dünyada da çok geniş yankılar buldu.
Türkiye’nin ulusal
kahramanının cenaze namazı 19 Kasım’da kılındıktan sonra naaşı
İstanbul’dan Ankara’ya uğurlandı ve 21 Kasım’da düzenlenen bir törenle,
Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre yerleştirildi.
Daha sonra 10 Kasım
1953’te büyük önderin naaşı, Etnografya Müzesinden alınarak ebedî istirahatgâhı
olan Anıtkabir’e nakledildi.
Atatürk'ün sonsuzluğa
uğurlanışın ardından Türk ulusunun yanı sıra tüm dünya ve dünya liderleri
Atatürk'ü, yaşamını, devlet adamlığını ve en nadir bir dahi olduğunu dünya
uluslarına örnek olabilecek çalışmalarıyla anmışlardır.
Bugün ise Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Büyük Atatürk’ün, aramızdan ayrılışının 85.
yılındayız.
Büyük önder Atatürk’ü
ölümünün 85. yıldönümünde her 10 kasımda olduğu gibi bu yıl da yine sevgi ve
saygı ile anıyoruz.
10 Kasımların,
Atatürk’ün 57 yıllık yaşamını, mücadelesini, milletimize kazandırdıkları ve
kazandırmak istediklerini doğru anlamak bakımından önemi çok büyüktür.
Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün çok sevdiği ülkesine ve hayata veda ettiği
gündür 10 Kasım.
10 Kasım günü Atamızı
anma, onun ilkelerine ve Cumhuriyete bağlılığımızı gösterme günüdür.
1938 yılı 10 Kasım günü
saat 9'u 5 geçe aramızdan ayrılan Atatürk o gün çeşitli etkinliklerle anılır.
10-16 Kasım haftası
Atatürk'ün anıldığı hafta olarak Türk halkı tarafından kutlanır.
Atatürk'ün aramızdan
ayrılığı gün, Anıtkabir ziyaret edilir, Ankara'da resmi tören yapılır.
Her 10
Kasım'da bayraklar yarıya indirilir.
Yenilikçi ve ileri
görüşlü olduğu kadar büyük bir komutan olan Atatürk, tüm halk ile birlikte
"ya istiklal ya ölüm" parolası ile Türk halkının zafer kazanması için
çalışmış ve Kurtuluş Savaşını başarı ile yönlendirmiştir.
Yalnızca savaşlarla
yetinilmeyeceğini kanıtlayarak yeni Türkiye için birçok “devrim” yaparak Türk
milletini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmayı amaçladı.
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna öncülük edip yolculuğunu
“laik ve modern” bir devletin mimarı olarak noktaladı.
O,
sadece bir lider değil, aynı zamanda yenilikçi bir düşünce insanı ve vizyoner
idi.
Onun
liderliği ve vizyonu, ulusal bağımsızlık mücadelesinden “modernleşme”
hamlelerine, “eğitim” reformlarından “sanayileşmeye” değin çok geniş bir alanda
geniş etki etmiştir.
Toplumun
her kesimine eşitlik ve adalet getirme önemsemiş ve amaç edinmiştir;
Türkiye’nin çağdaş bir hukuk devleti olabilmesini istemiştir.
Son nefesine kadar çok
sevdiği ülkesi için çalışan Ulu Önder;
- "Benden sonra
beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini
kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar" sözüyle “Cumhuriyeti” Türk
milletine emanet etmişti.
Mustafa Kemal Atatürk
Türk devletinin ulaşması gerektiği aşamayı, 20. yüzyılın başlarında şaşmaz bir
sezgiyle görerek yaşamda en gerçek yol göstericinin BİLİM VE TEKNOLOJİ olduğunu
saptamıştır.
Gerçek kurtuluşun
ekonomik bağımsızlıktan, ülkenin her bakımdan kalkındırılıp güçlendirilmesinden
geçtiğini belirtmiş, batı uygarlığının biliminden, teknolojisinden
yararlanarak, bunları özümseyerek çağdaş uygarlık düzeyine çıkıp, bu düzeyi de
aşmayı Türk milletine bir amaç olarak synmuştur.
Bu amacı daha somut
olarak “Büyük davamız, en medeni en müreffeh millet olarak varlığımızı
yükseltmektir” olarak dile getirmiş ve refah toplumu olmayı hedef göstermiştir.
O’nu
anlamak; yaşadığı dönemi, O’nun karşılaştığı zorlukları ve bu zorluklarla nasıl
başa çıktığını anlamakla başlar.
Ulusal
bağımsızlık mücadelesi, modernleşme adımları, çağdaşlaşma, laiklik ilkesi gibi
temel unsurları kapsayan Atatürk'ün temel fikirleri, o dönemin koşulları ve
ihtiyaçlarıyla biçimlenmiş önemli adımlar ve yaptırımlardır.
Atatürk’ün evrensel bir dünya görüşünün mimarıdır.
Atatürk
devrimleri bugün bir çok ülkede örnek olarak kabul görmüştür.
Bağımsızlığını
kazanamamış birçok ülkeye Atatürk devrimleri, ilham kaynağı olmaya devam
etmektedir.
Türkiye'nin
gelişimi için Atatürk'ün ilke ve devrimleri ışığında ilerlemek, bunlara sahip
çıkmak ve geliştirmek onun hatırasına ve mirasına en büyük saygıyı göstermek
anlamına gelir.
Atatürk’ün,
'En büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti bugün 100 yaşındadır ve bizlere,
hepimize emanetidir.
Bu
emanete sahip çıkacak, gözümüz gibi koruyacak ve aydınlık yarınlara
ulaştıracağız.
Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ü aramızdan ayrılışının 85. yıl dönümünde sevgi, saygı,
rahmet, minnet ve özlemle anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.
Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün ilkelerini, fikirlerini, devrimlerini
ve eserlerini daima yaşatabilmeliyiz ki geleceğin dünyasında güçlü ve güvenilir
bir devlet olabilelim.
“Dahili ve harici her
türlü tehlikelere karşı” ulusal birlik ve beraberlik içinde kenetlenmek, ulusal
ve manevi değerlere sahip çıkarak var olabilmek, aklın ve bilimin öncülüğünde
“muasırlaşmak” ve “muasır medeniyet seviyesinin” üstüne çıkmak gibi fikir ve
düşüncelerini ilke edinmemiz gerekmektedir. (Çağdaş uygarlık düzeyi)
Bugünün koşulları
gittikçe çok daha ağırlaşırken ve dünyanın egemen güçlerinin gözü ülkemiz
üzerinde iken “tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan, tek yürek”
olarak var olmak gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin devamını başarı ile
sağlayabilelim.
Son dönemlerde gittikçe
artan bir karşı devrimci hareket ile sarsılan ulusal güç birliği ve demokratik
bakış ve tutuma karşın ise çok daha güçlü ve sağlam temelleri olan bir direniş
ve sahipleniş gereklidir.
Türkiye Cumhuriyeti’ne
ve temel duruşuna sahip çıkmanın yolu ve önderi, ilkeleri Atatürk düşüncesi ve
gösterdiği hedefleri anlamak ve uygulamakla olacaktır.
Kurtuluş Savaşımızın
Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız ölümünün 85. yıl
dönümünde rahmetle, şükranla, minnetle anıyoruz.
Türk
Milletine bağımsızlık ve özgürlük yolunda “önderlik yapan Gazi Mustafa Kemal
ATATÜRK’ü ve ülkemizi düşmanlardan kurtarmak için onunla birlikte mücadele eden
silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla
anıyoruz.
. Öğretmen
Gönen ÇIBIKCI, 10.11.2023, Mff.
...........................................................................................................................
.
“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim
fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.”
. “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak
olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
. “Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı
katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim
manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu
temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî
mirasçılarım olurlar.”
. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
......................................................................................................................
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder